Arapoğlu'nun 'İKİ KİŞİDEN BİRİ' başlıklı köşe yazısı şu şekilde;
1 Kasım seçimlerini geride bıraktık lakin polemiklerin ve eleştirilerin önü alınabilmiş değil…
Hala daha kendilerini haklı çıkarmaya ve halkı küçük görmeye çalışan bir güruh var maalesef…
Güya AK Parti’ye oy verenler ülkesini sevmeyen, kafası fazla çalışmayan, hırsızların ve üçkâğıtçıların (!) dümen suyuna giden insanlar…
Kendileri de her şeyin doğrusunu bilen, çağdaş, modern, yenilikçi ve ilerici, feci halde dürüst, tahminlerin de ötesinde ahlaklı ve namuslu, vatansever ve milliyetçi kesim…
Buram buramdemagoji kokan yazı ve yorumlarla her platformda, “AK Parti’ye iki kişiden biri oy verdi ya… İşte ben o kişiden biri değilim” edebiyatı yapıyorlar…
Tıp dünyasına geçecek, ülkemize has bir hastalık çeşidi: İki kişiden biri psikozu!
Ben bu hastalıklı ruh halini çok iyi anlıyorum…
Çünkü çok değil birkaç sene önce ben de böyle bir insandım…
Cahiliye dönemimde yazdığım bir yazıda aynen bu ifadeyi kullanmış ve “Ben o iki kişiden biri değilim” diye bas bas bağırmıştım…
Ertesi gün birçok insan gözyaşlarıyla beni arayıp tebrik etmiş ve bana hak verdiğini söylemişti…
Her seçim sonrası birbirimize sarılıp ağlıyor, bir sonraki seçim için galibiyet yeminleri ediyorduk o dönem…
Şaka bir yana da gerçekten bu ruh haline sahip milyonlarca insan yaşıyor ülkemizde…
Kendi kurdukları dünyada yaşıyor, sadece kendi doğrularına inanıyor ve ne dersen de ikna olmuyorlar…
AK Parti’yi öcü gibi göstermeye çalışan, durmadan korku ve endişe pompalayan ve dünyanın sonu gelmişçesine hareket eden bu kesime mutlaka eğilmeliyiz…
Eminim ki hepimizin etrafında böylesi insanlar mevcut…
Memleketin ruh sağlığının selameti açısından elimizden geldiğince etrafımızdaki bu insanları teselli etmeliyiz…
AK Parti de bu memleketin partisi…
AK Parti’de siyaset yapan insanlar da bu vatanın evladı…
1 Kasım sonrasında halk bir tercih yaptı ve demokrasinin gereği olarak AK Parti tek başına iktidar oldu…
Geride bıraktığımız Türk siyasi hayatımızda örnekleri hayli çok olan bir genel seçim sadece…
Ülke bir yabancı güç tarafından işgal edilmedi, memleketin bütün kaleleri falan zapt edilmedi…
Lütfen sakin olalım ve aklıselimle hareket edelim…
Enerjimizi birbirimizi yiyerek harcamayalım…
Aksine kenetlenip, birlik olup ülkemizin refahı için gayret gösterelim, dua edelim…
Bu memleket hepimizin…
ÜSTÜN HİZMET MADALYASI
Geride bıraktığımız seçimin AK Parti açısından birçok kahramanı var…
Ancak ben ilk sıraya Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün’ü oturtmak istiyorum…
Gerçekten çok çalıştı…
Nokta ziyaretler gerçekleştirdi…
Seçimi muazzam bir şekilde ve başarıyla yönetti…
Kendisinin birinci sırada olduğu liste Sakarya tarihinin en yüksek oyunu elde etti…
Bu itibarla bilhassa kendi şahsına yönelik eleştirilerin ne kadar boş, yersiz, anlamsız ve de ne kadar gerçekten uzak olduğunu ispatlamış oldu…
Herhalde AK Parti Genel Merkezi bu sonuçtan sonra Üstün’e bir üstün hizmet madalyası takdim eder…
EL-CEVAP
Çor çirkin ve kara bir propaganda yürütüldü seçim boyunca…
Yok Bilal Erdoğan yurt dışına kaçtı, yanında 1 Milyar dolar da para götürdü, memleket soyuldu, vatana ihanet edildi, falan filan…
Türk halkı yapılan bu tezvirata AK Parti’yi yüzde 49.5 gibi tarihi bir oyla iktidar yaparak en güzel cevabı verdi…
Benzeri propaganda Sakarya’da da yapıldı…
Neler söylenip yazılmadı neler…
Sakarya halkının da cevabı yüzde 68 oy desteği şeklinde oldu…
Bu saatten sonra “Aslında ben haklıyım. Söylediğim her şey doğru. Halkın kafası basmıyor” gibi tavırlar takınıp kuyruğu dik tutmaya çalışmanın bir alemi yok…
Biraz özeleştiri lütfen…
ÇUVALDIZ
Hiç kimse 1 Kasım seçimlerinden böylesi bir sonuç beklemiyordu…
AK Parti’nin bir ihtimal tek başına iktidar olabileceği konuşuluyordu ancak yüzde 49.5 gibi bir oyu kimse tasavvur edemiyordu…
Bu insanlardan biri de bendim…
AK Parti’nin tek başına iktidarı burun farkıyla kazanabileceğini ya da kaybedebileceğini, hâsılı 7 Haziran benzeri bir sonuç elde edileceğini öngörüyordum…
Sakarya’da da özellikle Ali İnci’nin aday gösterilmeyişi nedeniyle milletvekili sayısının 4’e bile düşebileceğini yazmıştım…
Açıkçası bu sonuç benim öngörülerimi de berhava etti…
AK Parti Sakarya’da tarihi bir destek gördü ve bırakın 4’e düşmeyi neredeyse milletvekili sayısını 6’ya çıkaracaklardı…
Bu itibarla çuvaldızı da kendime batırıyorum…
CEZMİ ERSÖZ’ÜN TESPİTLERİ
Şair yazar Cezmi Ersöz geçen hafta sonu şehrimize geldi…
Arka Plan Sanat Galerisi’ndeki söyleşi ve imza günü için Adapazarı’na gelen ünlü yazar benim de Hür FM’de canlı yayın konuğum oldu…
Solcu olarak, sosyalist olarak bilinen Cezmi Ersöz seçim sonuçlarıyla ilgili çok ilginç tespitler yaptı…
Söylediklerine kulak verelim ve oturup bir düşünelim:
“Biz solcular kendi dünyamızda yaşıyoruz… Her şeyi biz biliriz havasındayız… Seçim öncesi görüştüğüm ne kadar aydın, entelektüel, birikimli insan varsa AK Parti’nin sonunun geldiğini söylüyordu… Bu seçimde gidiciler, Erdoğan kaçacak, yolun sonu gözüktü, yüzde 35’e kadar düşerler gibi yorumlar yapılıyordu… Ancak bakkala, manava, kasaba gittiğimizde, esnafla konuştuğumuzda, çarşı pazarda vatandaşla bir araya geldiğimizde kahir ekseriyeti AK Parti’nin tek başına iktidar olacağını öngörüyordu… Halkın gerçekleriyle bizim gerçeklerimiz uyuşmuyor… Sanırım daha fazla halkın içinde olmalı, artık kendi gettolarımızda yaşamaktan vazgeçmeliyiz…”