Bu köşe de en son '10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü' sizlerle beraber olduk...
Peki sonra ne oldu !
Ara verdik...
Peki ama neden !
Kısaca aile içi sorun diyelim...
Peki ama şimdi niye başlıyoruz !
Ne oldu da bozuk Türkçemle yine sizlerin karşısına çıkıyorum !
Genel Yayın Müdürüm Güven Hasbaş'ın ısrarı üzerine yazıyorum...
Yoksa harbiden köşe yazmak gibi bir niyetim yoktu...
***
Tam 77 gün ara verdik...
Bu süreç içinde kentte neler oldu !
Kim ne yaptı, kim ne yazdı !
Heyecan yapmayın...
Zaman, zaman maziye uzanacağız...
Haaaaaaa, unutmadan...
77 gündür yazmıyorum yaaa...
Arkamdan atıp tutanlar var...
Beni görünce 'Ne o, kalemini elinden mi aldılar' tarzı yaklaşanlar var...
***
Madde 1...
Kimse benim kalemimi alamaz...
Gazete de yazmasam, kendi internet sitem de yazarım...
Ama üç okunur, ama on okunur...
Ama yeri geldi mi internet üzerinden google amca aradığınızı önünüze koyar...
Madde 2...
Ben normal bir model değilim...
Yaz denilince yazmam, yazma denince yazarım...
Madde 3...
Sakarya Büyükşehir Belediyesi Basın Müdürlüğü'nde çalışan Faruk Koç gibi, 'Ne o, kalemini elinden mi aldılar abi' diye geyik yapanlarla harbi işim var...
***
Bu arada hazır söz Faruk Koç'tan açılmış iken kendisini tanır mısınız !
Büyükşehir Belediyesi Basın Müdürlüğü'nde çalışır...
Toplu (!) fotoğraf işinde uzmandır...
Mevzu toplu (!) fotoğraf mı !
Faruk Koç'u tek geçerim...
Toplu (!) fotoğraf işinde olduğu kadar, Koç'un uzman olduğu bir alan daha var...
Neyse...
Şimdilik o alanı geçelim !
***
Şimdilik bu kadar edebiyat yeter...
Niye yazmadığımı, niye yazmaya başladığımı anlamışsınızdır...
Arkamdan sallayanlara özel muamele yapacağımı zaten anlamışsınızdır...
Sonuçta yine başladık, hayırlı olsun...
Sezai Matur boşuna hayal kurma, seni ciddiye alan benim, ben...
Tarih vererek yazmayı seviyorum...
Böylece 'Acaba' düşünceleri ortadan kalkıyor...
Tarih 12 Mart 2016...
Yenihaber Gazetesi'nde 'Büyükşehir'in talibi çok' başlığıyla bir manşet...
Manşette, 2019 yılında yapılacak Büyükşehir Başkanlığı seçimi için adayların erken sahaya indiği belirtildikten sonra Ayhan Sefer Üstün, Ali İnci, Ali İhsan Yavuz, Şaban Dişli, Yusuf Alemdar, Hasan Ali Çelik'in aday olma ihtimali olduğu, bu şartlarda Başkan Zeki Toçoğlu'nun işinin zor olduğu vurgulanıyor...
***
Tarih 14 Mart 2016...
Yenihaber Gazetesi'nin manşetinden 2 gün sonra...
Büyükşehir Belediye Meclisi sonrasında Başkan Toçoğlu gazetecilerle sohbet ediyor...
Bir ara Başkan Toçoğlu'na "Günler geçiyor. Önümüzdeki dönem Büyükşehir Belediyesi'ne mi, yoksa milletvekilliğine mi aday olacaksın' diye soruyorum...
Başkan Toçoğlu, "Benim gönlümde milletvekilliği yok. Olursa Büyükşehir olur" diyor...
Tarih 15 Mart 2016...
Adapostası Gazetesi'nde bir manşet...
Cumalı sordu Başkan Zeki Toçoğlu açıkladı...
Büyükşehir'e devam...
***
Bizim manşetten bir gün sonra...
Tarih 16 Mart 2016...
Yenihaber Gazetesi Genel Yayın Müdürü Sezai Matur köşe yazısı...
Aynen şöyle...
"Gazeteci arkadaşların yazdığına göre Başkan Toçoğlu 2019 da adayım demiş. Biz Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için kulislerde konuşulanları yazdıktan iki gün sonra gelen bu açıklama çok manidar...
10 dakika önce Meclis'te bizi ciddiye almadığını söyle, sonra kalk bizim kulis bilgisi diye açık açık yazdığımız bir habere cevap yetiştirmeye çalış...
Bizi ciddiye almıyorsan, 'Düğün değil, bayram değil eniştem beni niye öptü' misali, durduk yerde bu açıklama niye?
Peki ciddiye aldın açıklama yapıyorsun da 3 yıl sonrasının sözünü kimden aldın da '2019 da adayım diyebiliyorsun' demiş ve devam etmiş...
***
Şimdi gelelim mevzuya...
Net tarih vererek paylaştığım olaya bir bakın...
Gazeteci Sezai Matur'un yazdıklarını Başkan Toçoğlu ciddiye almış mı !
Almamış, alakası yok...
Neden böyle diyorum !
Ciddiye alsa ilk manşet 12 Mart'ta atılmış. Ciddiye alsa o gün yazılı bir açıklama yapardı...
Oysa başkan Toçoğlu açıklama yapmadı...
14 Mart'ta yapılan meclis toplantısı sonrasında bizzat ben 'Büyükşehir mi, yoksa milletvekilliğine aday olmayı düşünüyorsunuz' sorusu üzerine açıklama yaptı...
***
Peki bu ne demek !
Bu şu demek...
Hiç boşuna kendi kendine havaya girme Sezai Matur...
Büyükşehir'in patronu Zeki Toçoğlu halen seni ciddiye almıyor...
Onun için boşuna köşende 'Düğün değil, bayram değil eniştem beni niye öptü' diye yazma...
Seni öpen, ne enişten, ne Zeki başkan...
Seni ben öptüm ben...
Seni bu kentte ciddiye alan adam benim, Cumalı kardeşin...
Başkan Zeki Toçoğlu seni yine ciddiye almıyor...
Haberin ola !!!