ÇANDARLI HALİL’DEN MİKSERCİ İŞBİRLİKÇİLERE 563.YIL
Her mesleğin kendine özgü bir takım özellikleri vardır…
Tarihçilerin en karakteristik özelliklerinden biri, yaşanılan herhangi bir olayın hemen geçmişte daha önce yaşanmış bir olayı hatırlatmasıdır…
Geçen hafta bazı yerel basında çıkan, hiçbir dayanağı olmayan, tamamen kurgular üzerine yazılan bir takım yalan haberlerin, içimizdeki işbirlikçi zavallılar tarafından servis edilmiş olması Çandarlı Halil’in hazin sonunu hatırlattı…
Yıl 1453…
Çandarlı Halil Paşa, tarihin en önemli karakterlerinden biridir…
Osmanlı Devleti’nin yükseliş dönemine kadar, yani Fatih Sultan Mehmet Han’ın İstanbul fethine kadar Osmanlı yönetiminde söz sahibi olmuş, ailenin birçok ferdinin sadrazamlık makamına ulaştığı köklü ve güçlü bir ailenin son temsilcisi…
Bazı tarih anlatımların da Çandarlı Halil Paşa, ailesinin ve devletin kendisine verdiği makamın da gücünü de kullanarak Osmanlı padişahı olan ve ilk hedefi İstanbul’un fethi olan Fatih’in karşısına çıkarak, bu fethi engellemeye çalışır…
II. Mehmet’in İstanbul fethi ile ortaya konan güçlü irade, İstanbul’ un fethine karşı olduğu, Bizans’tan rüşvet aldığı ve işbirliği yaptığı düşünülen Çandarlı Halil’in de sonunu hazırlar…
Ve…
Tarih 2016
Yani 1453 yılında tarihçilerin aktardığı bu olaydan 563 yıl geçmiş…
Eğitim Bir Sen Sakarya Şubesi’nin ortaya koyduğu sendikacılık farkının, Sakarya’da ki eğitim çalışanlarından neredeyse her ikisinden birinin teveccühüne mazhar olmasının, Sakarya’nın en büyük sivil toplum kuruluşu olmasının sizi ne kadar rahatsız ettiğinin farkındayız…
Eğitim Bir Sen Sakarya Şubesinin, yaptığı birbirinden değerli çalışmalarıyla, Sakarya’mızda ki diğer sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte düzenlediği etkinliklerle, kurumsallaşma alanında yaptığı atılımlarla, eğitim ve eğitim çalışanlarının büyük teveccühü ile karşılaşmasının elbette milletin değerleriyle savaşanlar nezdinde ve onların işbirlikçilerini harekete geçireceğini zaten biliyorduk…
Ancak, bilmediklerimiz de varmış…
Gülen lobisine bu kadar istekli hizmet edeceğinizi, başarısızlıklarını ve hazımsızlıklarını gizlemek için basın açıklamaları yapanlar tarafından bu kadar istekli kullanılabileceğinizi, dedikodu ve taşeroncu olmanızın yanına bu kadar “ciğersiz”olduğunuzu bilmiyorduk…
Sizin bulunduğunuz mahallede ki lakabınızın “mikserci” olduğunu da bilmiyorduk…
Lakin,
Sizin de bilmedikleriniz var…
Teknolojinin artık çok geliştiğini… Hainlerin ve işbirlikçilerin işinin 1453 deki kadar kolay olmadığını… Artık hiçbir şeyin gizli kalmadığını…
Eğitim Bir Sen teşkilatının, her bir ferdine kadar birbirine bağlı, davasına sevdalı, gücünü inancından alan, Allah’ın çizdiğinden gayrsisine eyvallahı olmayan, her biri Çanakkale misali Seyit Onbaşı, Yahya Çavuş olan, binlerce kahramandan oluşan büyük bir aile olduğunu….
Artık,
Takke düşmüş, kel görünmüştür…
Sizin için “Sonun Başlangıcı” başlamıştır…
Vesselam…