Açıklama şöyle; Kamuoyunun dikkatine!Bilindiği üzere, devletimiz otuz yılı aşkın bir süredir ülkemizin ve milletimizin bütünlüğünü hedef almış, bin yıllık kardeşliğimizi yaralayarak, döktüğü kandan beslenen PKK terör örgütü ile mücadele etmektedir.Bu örgüt sadece dağda eli silahlı birtakım teröristler ve onların eli kanlı elebaşlarından ibaret değildir. Türk devletinin var olduğu günden bugüne kadar, devletimize kin besleyen her türlü dış güç bu örgütün destekçisidir. Spor, sanat ve akademik camiaların içerisine gizlenmiş birtakım kişilerin bu örgüte moral motivasyon ve örtülü propaganda hususunda destek verdiği bilinmektedir.Örgütün güdümünde olan, yıllardır farklı isimler altında boy gösteren ve son olarak HDP ismiyle yola devam eden siyasi parti bu örgütün sözcülüğünü yapmakta ve lojistik desteğini sağlamaktadır. Vatan toprakları üzerinde doğmuş, herkes gibi eşit hak ve hürriyetlere sahip evlatlarımızı kendi bünyesine katabilmek için; her türlü şantaj, tehdit ve yalan üzerine kurulu vaatler ile hareket eden örgüt, dağ kadrolarının temelini paravan olarak kullandığı bu siyasi parti üzerinden şekillendirmektedir.Dağa çıkan bir teröristin ortalama hayatta kalabilme süresi beş yıl olarak tespit edilmiş olup, güya doğu ve güneydoğuda bulunan vatandaşlarımızın hakkı için mücadele ettiğini ifade eden örgüt, otuz yıldır yaklaşık altı neslin evlatlarını ihanet ateşinin ortasına atmıştır.İşte tam bu noktada, kendi evladının yok olup gitmesini istemeyen Hacire anamız, 22 Ağustos tarihinde Diyarbakır HDP il binası önünde oğlunu elinden alıp dağa sürükleyenlere karşı korkusuzca dikilmiştir.Bundan kısa bir süre sonra Aysel Bozkurt isimli eli öpülesi bacımız, “Başlarım sizin Kürdistan davanıza” diyerek örgüte taşeronluk yapanların betini benzini attırmıştır. Hacire anamızın bu duruşu ile Aysel bacımızın haykırışı, kısa sürede birçok ailemizi uyandırarak bu işi kaynağından kurutabilmek adına tarihi bir dönüm noktasına gelinmiştir.Milli vicdanımızın, terörist uzantısı siyasi partiyle kol kola seçime girip; doğum günlerinde mum üfleyen, yerlerine kayyum atananlara sarılma yarışına girip; sorarsan Mustafa Kemal’in askeriyiz diyerek arka planda Prens Sabahattin’in davasını kendilerine yol edinmiş olanlar tarafından kanatıldığı günlerde, Diyarbakır’daki ailelerin bu partinin iç yüzünü ortaya seren mücadelesi yüreklerimize su serpmiştir. Burada yeri gelmişken şunu söylemekte fayda vardır; Mustafa Kemal’in askeri “Gerekirse eşkıyayı Londra’ya kadar takip ederiz” diyen Fevzi Çakmak Paşa gibi olur. Bölücü örgütleri destekleyen küresel güçlerle aynı ağzı kullanmakla olmaz. Kendisine başkaldırıp dağa çıkanlara ve elebaşlarına hiçbir hayat hakkı tanımayan devletimiz, Diyarbakırlı analarımızın haklı davasına tüm kişi ve kurumları ile her türlü desteğini vermiştir. Türk milleti evlatlarını kurtarmak isteyen ailelerin ilk günden itibaren yanında olmuş, sanat ve spor camiasından birçok sanatçımız da aileleri yalnız bırakmamıştır. Bu birlik ve beraberliği gören bir takım karanlık odaklar, terörün kaynağında kurutulacağını anlayıp, bu kutsal mücadeleyi ellerine verilen talimatlar doğrultusunda sulandırmaya çalışmışlardır. Bunların içinde arada bir dil ucu ile Türk milliyetçiliği davasını güttüğünü söyleyenler, bölücü zihniyetlerin masum yüzü olarak sunulmaya çalışılan Cumartesi anneleri ile aynı dili kullanmakta görev icabı hiçbir beis görmemiş, Diyarbakırlı aileleri “devletin kapısına” davet etmişlerdir. Bu ABD müttefiki zihniyetler şunu bilmelidir ki yeryüzünde bütün mülk yüce Allah’ın, bu topraklar üzerindeki bütün kapılarda devletindir. Devlet kendi bekası için istediği kapıyı açar, istediği kapıyı kapatır, istediği kapıyı kırar, istediği kapıyı yok eder. Devlet sisteminin kendilerine temin ettiği siyasi parti kapısının ardında çocuk yaşta evlatlarımızı terör örgütüne kurban edenler, devletin asıl sahibi analarımız tarafından çembere alınmış, artık sonları yaklaşmıştır. Herkes şunu bilmelidir ki, yüreği acılı eli nasırlı analarımızın dik duruşları sayesinde, bu kapının ardındaki bölücü zihniyetler zincirlere vurulup terörün kaynağı kurutulacaktır.Terörün dağda bayırda kalmış dalı budağı ise güvenlik güçlerimizin elleriyle toplanıp bir anızda ateşe verilecektir. Biz Milliyetçi Hareket Partisi Adapazarı ilçe teşkilatı olarak, Diyarbakırlı analarımızın bu milli duruşunun arkasındayız. İnşallah tez vakitte acıları diner, millet olarak bin yıllık kardeşliğimiz bu vesile ile daha da perçinlenir.
GÜNDEM
19 Eylül 2019 - 13:59
DİYARBAKIRLI ANNELERE DESTEK AÇIKLAMASI
Milliyetçi Hareket Partisi Adapazarı ilçe teşkilatı haftalık olağan yönetim kurulu toplantısı sonrası Diyarbakır HDP il binası önünde eylem yapan ailelere destek için yazılı basın açıklamasında bulundu.
GÜNDEM
19 Eylül 2019 - 13:59
İlginizi Çekebilir