Eğitim-Bir Sen Genel Başkan Yardımcısı Atila Olçum, “Bugün Eğitim Bir Sen olarak Türkiye genelinde 400 bin üyeye, memur sen olarak büyük medeniyet güçlü Türkiye hedef 1 milyon üye sloganı ile yola çıkıp, 1 milyon üye sayısını önüne koyan bugün bu ülkenin değil,Avrupa’nın en büyük sivil toplum kuruluşu haline gelen bir sivil toplum kuruluşu olarak, hem yaşadığımız toplum hem yaşadığımız ülke için, duruşumuzla geçmişten gelen geleneklerimizle yarına dair söyleyeceklerimizin olması ve bu güne kadar ki söylemlerimiz ve eylemlerimizle Allah’a şükürler olsun hala söyleyeceğimiz çok şeyimiz var. Hala yarına dair yapacak çok işimiz var” dedi.“FİTNE TOHUMLARI EKTİLER”
Tanıtım filminde de sık sık anlatılan ‘Medeniyet derdi ve kaygı’dan söz eden Olçum, “Kaygı diyorum çünkü yüz yıllık geçmişte geldiğimiz noktada neden medeniyet kaygımızın olduğu, neden medeniyet derdimizin olduğu siz eğitim arkadaşlarımızın yakinen bildiğinizi düşünüyorum. Türkiye’nin hem siyasal hem sivil tarihine şöyle bir baktığımızda her 10 yılda bir iradesine ipotek koyulan, balans yarı çekilen bir ülkede yaşadığımızı hepiniz biliyorsunuz. 60, 70, 80’inde, 97’de, 28 Şubat’ında, 2007 e-muhtırasında o günden bu güne kadar birçok kalkışmasında, Gezi Kalkışması’nda, 17 - 21 Aralık küresel operasyonunda, 6-8 Ekim Kobani Kalkışması’nda ve şu an adını bile unuttuğumuz Balyoz, Sarıkız, Ayışığı’nda bu ülkeye hep bunu yaşatmaya çalıştılar. Bu ülkenin gerçek sahiplerine fitne tohumları ektiler. Gençliğimizi ve geleceğimizi elimizden alıp, bizi birilerinin önüne peydahlamaya çalıştılar. Ama bu ülkenin gerçek sahipleri olarak, bunu Eğitim-Bir-Sen ya da Memur - Sen üzerine söylemeye gerek yok. Biz, bu ülkenin gerçek sahipleri olarak tüm darbe girişimlerinde milletin yanındaki net bir duruşumuzu net bir şekilde ortaya koyduk” diye konuştu.
Olçum, “Gelecekte yaşanabilir bir ülke bırakmak istiyorsak, bunun sırrı o bir milyon da gizli” sözlerinin de altını çizdi.“EĞİTİMİN ANAYASASI’NI EYLÜL AYINDA AÇIKLAYACAĞIZ”
"Yeni dönemde işimize yolculuk yapacağız, içimize yolculuk yapacağız, dışımıza yolculuk yapacağız" diyen Olçum, “İşimize, içimize ve dışımıza yolculuk noktasında Türkiye genelinde hem üyelik çalışmalarımız ile, hem de koyduğumuz hedeflere ulaşmamızla, ‘İşimize’ diyorum, eğitimi sadece insan kaynaklarından ibaret olmadığını görmek ve göstermek maksadıyla Milli Eğitim Bakanlığı’na ciddi bir şekilde kaynaklık teşkil edeceğini düşünerek eğitim alanında bir çok raporlar yayınlayacağız. Ve inşallah, geçen hafta başlattığımız Allah izin verir bitirirsek, Reisi Cumhur’un son günlerde şikayet, edip dillendirdiği; Cumhurbaşkanımız ve hem bakanımızın bu konuda çalışma yapmamızı istediği müfredat ile ilgili bir çalışmayı başlatmış bulunuyoruz dedi.Eğitim-Bir-Sen Sakarya Şubesi il divan toplantısında konuşan Ramazan Çakırcı, dünyada egemen bir sistem ya da güçlü bir devlet olmanın yolunun eğitimden geçtiğini ifade ederek, “Küresel sistem, geliştirmiş olduğu bu eğitim sistemiyle bireyleri ve toplumları kendi ülkesine davet etmeden de, onları yerinde biçimleme imkânına sahip olmaktadır. Hâkim olan eğitim anlayışı ve eğitim sistemiyle yerel kimliklere karşı küresel kimlikler oluşuyor ve bunun sonucu olarak ülkeler kendi kültürüne, değerlerine ve vatandaşına hâkim olamayabiliyorlar. Bu bakımdan günümüzde eğitim sadece eğitim ve öğretimle ilişkili bir olgu değil, uzaktan politik ve kültürel yönlendirmelerin de en önemli araçlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Küresel iradeler bunun önemini bildiği için, gerekli gördüğünde başka ülkelerin eğitim sistemine, okullara, hatta müfredata müdahale etmektedirler. Bunun için milletiyle, coğrafyasıyla barışık milli bir müfredata ihtiyaç vardır. Halen coğrafya dersinde dünyanın merkezi Londra olarak okutuluyorsa, tarih derslerinde Balkanları ve İslam coğrafyasını göremiyorsak, burada bir sıkıntı var demektir” şeklinde konuştu.YÖK kanunu değiştirilmeliÜniversitelerin, bilim ve teknoloji üretmek yerine, toplumsal mühendislik ürünü, çağımıza ve milli değerlerimize aykırı politikaların üretildiği kurumlar olarak faaliyet gösterdiğini kaydeden Ramazan Çakırcı, “Üniversiteler halen darbe yasasıyla 21. yüzyılda yol almaya çalışıyor. Bu yasa, YÖK ve YÖK’e bağlı tüm kurumlar ve ülkenin düşünen, üreten beyinleri için bir engeldir. Artık özgürlük ve özlük haklarımızı sınırlayan engelleri kaldırmalı, YÖK kanununu bir an önce değiştirmeliyiz” ifadelerini kullandı.
İLKSAN yönetimini tanımıyoruzİLKSAN’da zorunlu üyeliğe hayır diyerek sandığı boykot ettiklerini hatırlatan Çakırcı, şunları söyledi: “Üyelerinin alacaklarının yüzde 76’sını ödeyemeyen İLKSAN iflas etmiş bir kurumdur. Yıllardır eğitimcilerin zorla üye yapıldığı İLKSAN’da eğitimcilerin emeği ve alın teri peşkeş çekildi. Zorba üyeliğe hayır diyoruz. Üyenin zorunlu üyeliğe hayır diyeceği gibi yargı da zorunlu üyeliğe hayır diyecektir. Eğitim-Bir-Sen olarak, seçilecek olan yönetim kurulunu ve delegeleri tanımıyoruz.”Hedefimize ulaşmak için çalışacağızKatsayı adaletsizliği, başörtüsü yasağı ve eğitim sistemindeki çarpıklıklar başta olmak üzere, pek çok konuda mücadele verdiklerini dile getiren Çakırcı, “Türkiye’nin daha da demokratikleşmesi için, eğitim sistemindeki çarpıklıkları düzeltmek için, mazlum ve masum insanlara yardım etmek için mücadelemize devam edeceğiz. Bu bakımdan 1 milyon üye hedefimiz önemlidir. 15 Mayıs’a kadar, bu hedefimize ulaşmak için çalışacağız” diye konuştu.
Eğitim-Bir-Sen Sakarya 1 No’lu Şube Başkanı Murat Mengen ise, daha güçlü olmanın yolunun daha da büyümekten, çekirdeği çelikleştirmekten geçtiğini ifade ederek, sendikamızı son 6 ayda 900 den fazla yeni üye kaydı yüzde 25 büyüttük dedi.Mengen ; “Bulunduğumuz noktayla yetinmeyeceğiz, daha çok çalışarak ve güçlenerek yeni ufuklara yol alacağız. Gücümüzü birlik ve beraberliğimizden alacağız. Genel merkezimizin bir milyon hedefi çok önemli bizler de bu yüzden kendimize 5 bin hedefi belirlemiştik. Bu hedefler doğrultusunda tüm teşkilatımızla birlikte tek yumruk olarak çalışmaya hazırız. ” dedi. Eğitim-Bir-Sen Sakarya 2 No’lu Şube Başkanı Yaşar Kahraman ; Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu olarak sadece sendikacılık yapmakla yetinmiyoruz. Dünyanın neresinde bir kanayan yara var ise biz oradayız. Bu birilerini rahatsız ediyor bunun da farkındayız biliyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun bir mağdur mazlum varsa biz onun yanındayız ve onun yanında olmakla birilerini de rahatsız etmiş oluyoruz bunu da biliyoruz. Biz Türkiye’de mağdurların yanındayız, Suriye’de Filistin’de mazlumların yanındayız, Doğu Türkistan’da Arakan’da Afrika’da her yerdeyiz. Bundan kim rahatsız olursa olsun biz bununla ancak gurur duyarız.Sayın Genel Başkan Yardımcılarım ; Size , hangi ilde sendikamızın milli eğitim ve üniversite şubeleri en iyi şekilde en uyumlu olarak çalışıyor diye sorarlarsa hiç tereddüt etmeden Sakarya diyebilirsiniz.İl divan toplantısı sonunda ilçe temsilcileri başarılı çalışmalarından dolayı yönetimine bir Tablo hediye etti.Murat Mengen il yönetimi adına Genel başkan Yardımcılarına birer tablo hediye etti ve ilçe temsilcilerinden yeniden 5 bin üye sözü alarak hepsine birer teşekkür plaketi takdim etti.
Tanıtım filminde de sık sık anlatılan ‘Medeniyet derdi ve kaygı’dan söz eden Olçum, “Kaygı diyorum çünkü yüz yıllık geçmişte geldiğimiz noktada neden medeniyet kaygımızın olduğu, neden medeniyet derdimizin olduğu siz eğitim arkadaşlarımızın yakinen bildiğinizi düşünüyorum. Türkiye’nin hem siyasal hem sivil tarihine şöyle bir baktığımızda her 10 yılda bir iradesine ipotek koyulan, balans yarı çekilen bir ülkede yaşadığımızı hepiniz biliyorsunuz. 60, 70, 80’inde, 97’de, 28 Şubat’ında, 2007 e-muhtırasında o günden bu güne kadar birçok kalkışmasında, Gezi Kalkışması’nda, 17 - 21 Aralık küresel operasyonunda, 6-8 Ekim Kobani Kalkışması’nda ve şu an adını bile unuttuğumuz Balyoz, Sarıkız, Ayışığı’nda bu ülkeye hep bunu yaşatmaya çalıştılar. Bu ülkenin gerçek sahiplerine fitne tohumları ektiler. Gençliğimizi ve geleceğimizi elimizden alıp, bizi birilerinin önüne peydahlamaya çalıştılar. Ama bu ülkenin gerçek sahipleri olarak, bunu Eğitim-Bir-Sen ya da Memur - Sen üzerine söylemeye gerek yok. Biz, bu ülkenin gerçek sahipleri olarak tüm darbe girişimlerinde milletin yanındaki net bir duruşumuzu net bir şekilde ortaya koyduk” diye konuştu.
Olçum, “Gelecekte yaşanabilir bir ülke bırakmak istiyorsak, bunun sırrı o bir milyon da gizli” sözlerinin de altını çizdi.“EĞİTİMİN ANAYASASI’NI EYLÜL AYINDA AÇIKLAYACAĞIZ”
"Yeni dönemde işimize yolculuk yapacağız, içimize yolculuk yapacağız, dışımıza yolculuk yapacağız" diyen Olçum, “İşimize, içimize ve dışımıza yolculuk noktasında Türkiye genelinde hem üyelik çalışmalarımız ile, hem de koyduğumuz hedeflere ulaşmamızla, ‘İşimize’ diyorum, eğitimi sadece insan kaynaklarından ibaret olmadığını görmek ve göstermek maksadıyla Milli Eğitim Bakanlığı’na ciddi bir şekilde kaynaklık teşkil edeceğini düşünerek eğitim alanında bir çok raporlar yayınlayacağız. Ve inşallah, geçen hafta başlattığımız Allah izin verir bitirirsek, Reisi Cumhur’un son günlerde şikayet, edip dillendirdiği; Cumhurbaşkanımız ve hem bakanımızın bu konuda çalışma yapmamızı istediği müfredat ile ilgili bir çalışmayı başlatmış bulunuyoruz dedi.Eğitim-Bir-Sen Sakarya Şubesi il divan toplantısında konuşan Ramazan Çakırcı, dünyada egemen bir sistem ya da güçlü bir devlet olmanın yolunun eğitimden geçtiğini ifade ederek, “Küresel sistem, geliştirmiş olduğu bu eğitim sistemiyle bireyleri ve toplumları kendi ülkesine davet etmeden de, onları yerinde biçimleme imkânına sahip olmaktadır. Hâkim olan eğitim anlayışı ve eğitim sistemiyle yerel kimliklere karşı küresel kimlikler oluşuyor ve bunun sonucu olarak ülkeler kendi kültürüne, değerlerine ve vatandaşına hâkim olamayabiliyorlar. Bu bakımdan günümüzde eğitim sadece eğitim ve öğretimle ilişkili bir olgu değil, uzaktan politik ve kültürel yönlendirmelerin de en önemli araçlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Küresel iradeler bunun önemini bildiği için, gerekli gördüğünde başka ülkelerin eğitim sistemine, okullara, hatta müfredata müdahale etmektedirler. Bunun için milletiyle, coğrafyasıyla barışık milli bir müfredata ihtiyaç vardır. Halen coğrafya dersinde dünyanın merkezi Londra olarak okutuluyorsa, tarih derslerinde Balkanları ve İslam coğrafyasını göremiyorsak, burada bir sıkıntı var demektir” şeklinde konuştu.YÖK kanunu değiştirilmeliÜniversitelerin, bilim ve teknoloji üretmek yerine, toplumsal mühendislik ürünü, çağımıza ve milli değerlerimize aykırı politikaların üretildiği kurumlar olarak faaliyet gösterdiğini kaydeden Ramazan Çakırcı, “Üniversiteler halen darbe yasasıyla 21. yüzyılda yol almaya çalışıyor. Bu yasa, YÖK ve YÖK’e bağlı tüm kurumlar ve ülkenin düşünen, üreten beyinleri için bir engeldir. Artık özgürlük ve özlük haklarımızı sınırlayan engelleri kaldırmalı, YÖK kanununu bir an önce değiştirmeliyiz” ifadelerini kullandı.
İLKSAN yönetimini tanımıyoruzİLKSAN’da zorunlu üyeliğe hayır diyerek sandığı boykot ettiklerini hatırlatan Çakırcı, şunları söyledi: “Üyelerinin alacaklarının yüzde 76’sını ödeyemeyen İLKSAN iflas etmiş bir kurumdur. Yıllardır eğitimcilerin zorla üye yapıldığı İLKSAN’da eğitimcilerin emeği ve alın teri peşkeş çekildi. Zorba üyeliğe hayır diyoruz. Üyenin zorunlu üyeliğe hayır diyeceği gibi yargı da zorunlu üyeliğe hayır diyecektir. Eğitim-Bir-Sen olarak, seçilecek olan yönetim kurulunu ve delegeleri tanımıyoruz.”Hedefimize ulaşmak için çalışacağızKatsayı adaletsizliği, başörtüsü yasağı ve eğitim sistemindeki çarpıklıklar başta olmak üzere, pek çok konuda mücadele verdiklerini dile getiren Çakırcı, “Türkiye’nin daha da demokratikleşmesi için, eğitim sistemindeki çarpıklıkları düzeltmek için, mazlum ve masum insanlara yardım etmek için mücadelemize devam edeceğiz. Bu bakımdan 1 milyon üye hedefimiz önemlidir. 15 Mayıs’a kadar, bu hedefimize ulaşmak için çalışacağız” diye konuştu.
Eğitim-Bir-Sen Sakarya 1 No’lu Şube Başkanı Murat Mengen ise, daha güçlü olmanın yolunun daha da büyümekten, çekirdeği çelikleştirmekten geçtiğini ifade ederek, sendikamızı son 6 ayda 900 den fazla yeni üye kaydı yüzde 25 büyüttük dedi.Mengen ; “Bulunduğumuz noktayla yetinmeyeceğiz, daha çok çalışarak ve güçlenerek yeni ufuklara yol alacağız. Gücümüzü birlik ve beraberliğimizden alacağız. Genel merkezimizin bir milyon hedefi çok önemli bizler de bu yüzden kendimize 5 bin hedefi belirlemiştik. Bu hedefler doğrultusunda tüm teşkilatımızla birlikte tek yumruk olarak çalışmaya hazırız. ” dedi. Eğitim-Bir-Sen Sakarya 2 No’lu Şube Başkanı Yaşar Kahraman ; Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu olarak sadece sendikacılık yapmakla yetinmiyoruz. Dünyanın neresinde bir kanayan yara var ise biz oradayız. Bu birilerini rahatsız ediyor bunun da farkındayız biliyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun bir mağdur mazlum varsa biz onun yanındayız ve onun yanında olmakla birilerini de rahatsız etmiş oluyoruz bunu da biliyoruz. Biz Türkiye’de mağdurların yanındayız, Suriye’de Filistin’de mazlumların yanındayız, Doğu Türkistan’da Arakan’da Afrika’da her yerdeyiz. Bundan kim rahatsız olursa olsun biz bununla ancak gurur duyarız.Sayın Genel Başkan Yardımcılarım ; Size , hangi ilde sendikamızın milli eğitim ve üniversite şubeleri en iyi şekilde en uyumlu olarak çalışıyor diye sorarlarsa hiç tereddüt etmeden Sakarya diyebilirsiniz.İl divan toplantısı sonunda ilçe temsilcileri başarılı çalışmalarından dolayı yönetimine bir Tablo hediye etti.Murat Mengen il yönetimi adına Genel başkan Yardımcılarına birer tablo hediye etti ve ilçe temsilcilerinden yeniden 5 bin üye sözü alarak hepsine birer teşekkür plaketi takdim etti.