Akabe…
Coğrafi konumu itibariyle; Kızıldeniz’e sahili olan, güneyinde Suudi Arabistan’ın, kuzey batısında bizim için Filistin’in bazıları için İsrail’in -, güney batısında Mısır’ın bulunduğu, limanı ve stratejik bölge olma özelliği ile günümüzde serbest bölge ilan edilmiş olan, Ürdün de dâhil dört farklı devletin kesiştiği yer…
Ürdün’ün tarihi şehirlerinden biri…
Geçen hafta bu Akabe’ye yaptığımız ziyarete kadar bende, sadece bu yönünü biliyor, Akabe’nin tarihi içinde bize ait acıların merkezi olduğunu bilmiyordum…
Evet…
Akabe’nin Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı’ya karşı oluşturulan ihanette İngiliz casus Lawrence karargâhı olması…
Mekke Emiri Şerif Hüseyin’in, İngiliz casus Lawrence ile ihanet planlarını burada oluşturması…
II. Abdülhamid Han’ın ümmetin birliği için büyük zorluklarla ve yokluk içerisinde inşa ettirdiği Hicaz Demiryoluna yapılan saldırıların burada gerçekleşmiş olması…
Mekke Emiri Şerif Hüseyin’in ilk isyan bayrağını burada açmış – bugün o bayrak şehir merkezinde yüksekçe bir direkte dalgalanıyor olması…
Ve…
Akabe’yi bu düşüncelerle gezebilmek…
Bugün İslam Coğrafyasının yaşamakta olduğu bütün sıkıntılarının başladığı yer olduğuna tanık olmak, ümmete yapılan ihanetin izlerini görmek, Hicaz Demiryolunun sessizliğine ve yalnızlığına şahit olmak, istasyondaki son Osmanlı treninin biçare duruşunu ve üzerindeki şanlı Al bayrağın çöl kumları içerisinde ki dalgalanmaya devam edişini görmek…
Sessizce, yutkunmak…
Çok da uzakta olmayan, gözle görülebilen Filistin’e bakmak…
Yine sadece, bir nefes mesafede bulunan, Mekke’nin, Şam’ın, Kudüs’ün kokusunu duymak…
Keşke…
Zamanı geri getirebilseydik…
Yüzyıl öncesine dönebilsek, tarihi yeniden yazabilsek, hiç yaşanmamış olsaydı…
Akabe’ye yolculuğu yapabilseydik, Hicaz Demiryoluyla…
Sorulmasaydı, pasaportumuz/kimliğimiz…
Bir farklılığı olmasaydı İstanbul’la Amman’ın, Kudüs’ün…
Eğer…
Getiremiyorsak zamanı geri…
O zaman…
Sömürgeci, emperyalist Batı Medeniyetinin oyunlarını bozmak için…
Bizim olanlara, değerlerimize, onurumuza, kardeşliğimize sahip çıkmak için…
Filistin için…
Mescid-i Aksa için…
Bağdat için, Şam için, Kahire için, Beyrut için…
Mekke, Medine için…
Yeni bedeller ödememek, kaybettiklerimizi geri alabilmek için…
Toplanmalı tespih taneleri gibi, bağlanmalı birbirine en sağlam, en dayanıklı ipliklerle…
Yeniden birliği ve dirliği temin için…
Haykırarak! Yola düşmeli…
Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.(Hucurat:10)…