HÜSEYİN AVNİ COŞ’DAN ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
Büyük Atatürk’ün 1928 yılında Millet Mektepleri Başöğretmenliği unvanını kabul ettiği tarih olan “24 Kasım Öğretmenler Günü”nü kutlamanın mutluluğunu yaşıyoruz.
Türk toplumunun şekillenmesinde, Cumhuriyetin ve Milli kültürümüzün geliştirilerek güçlenmesinde öğretmenlerimiz en fedakâr ve saygıyı en çok hak eden değerlerimizdir. Bu nedenle; Gazi Mustafa Kemal Atatürk; “Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir. Muallimler! Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr muallim ve mürebbilerini sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” demiştir. Büyük Atatürk Öğretmenlerin toplum hayatındaki önemini bu sözleriyle vurgularken öğretmenlere çok önemli vazifeler yüklemektedir. Çünkü bilmektedir ki; geleceğe yön verenler, eğitimcilerdir.
Kıymetli Öğretmenlerimiz;
Sizlere çok güveniyoruz. Sizlerden çok şeyler bekliyoruz. Öğretmenler geleceğimizin mimarlarıdır. Amansız bir güç yarışının yaşandığı dünyamızda, bu yarışın galibi kuşkusuz ki iyi eğitilmiş insan gücüne önem veren milletler olacaktır. Çağımız, bilgi ve teknoloji çağıdır. Bilgiyi, teknolojiyi üretemeyen, kullanamayan toplumlar, hem ekonomik, hem kültürel, hem de siyasi alanda geride kalacaklardır. Bu yarışta en büyük sorumluluk ve görev de öğretmenlere düşmektedir. Öğretmenlerimiz sayesinde medeni dünyada hür, onurlu ve saygın bir Millet olarak daha iyi konumlara erişeceğimize en ufak bir endişemiz yoktur.
Değerli Sakaryalılar;
Çocuklarımızın ve gençlerimizin, hür düşünen, bağımsız karar verebilen, yeniliklere açık, özgüven sahibi, problem çözme yeteneği gelişmiş, bilim ve teknolojideki gelişmeleri yakından izleyen, bunun da ötesinde bilim ve teknoloji üretebilen, Milli ve manevi değerlere saygılı, demokratik değerlere bağlı bireyler olarak yetişmeleri için Öğretmenlerimize sevgi ve saygılarımızı her vesileyle ortaya koymalıyız.
Bu duygu ve düşüncelerle; Başta Başöğretmen Atatürk olmak üzere ebediyete intikal eden bütün öğretmenlerimizi minnet ve şükranla anarken, en zor şartlarda bile, Ülkemizin her köşesine ulaşarak ışık olan, fedakârlıkların en büyüğünü gösteren, eğitmeyi ve öğretmeyi bir ideal olarak benimseyen bütün öğretmenlerimizin “Öğretmenler Günü”nütebrik ediyor, sağlık, afiyet, huzur, başarı ve mutluluklar diliyorum.
AHMET SOĞUK’TAN ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
“Öğretmeyi amaç edinen tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyorum. Eğitimciler bizlerin geleceğini inşaa eden baş kahramanlarımızdır. Bu nedenle gençlerimizin eğitimine imkanlarımız doğrultusunda katkı sağlamaya çalışıyoruz.
İlçemizde açacağımız mesleki atolyelerimiz ve yurt projemiz ile hem ilçemize hemde geleceğimize yatırım yapıyoruz.
İlk nazil olan ayeti kerime "Oku" diye başlamaktadır. Hz. Ali'nin "Bana bir harf öğretene 40 yıl köle olurum" sözü, bununla birlikte ecdadımızın alimlere ve ilim sahiplerine gösterdikleri hürmet her türlü takdirin üstündedir. Fatih Sultan Mehmet Han'ın Hocası Ak Şemsettin'e ve Yavuz Sultan Selim Han'ın Şeyhü'l-İslam İbn-i Kemal'e gösterdiği hoşgörü ecdadımızın öğretmenlerine ve alimlere gösterdiği saygının en güzel örneklerindendir"
Türkiye’nin çağdaşlaşma demokratikleşme mücadelesinde öğretmenlerimizin onurlu ve önemli bir yeri vardır. Öğretmenlerimiz her zaman demokrasi ve çağdaşlaşma mücadelelerinin en ön saflarında yer aldılar. Bu nedenle tüm eğitimcilerimiz bizim için çok önemlidir.
Başta bizlere emeği geçen sevgili öğretmenlerim olmak üzere mesleki kimlikleri ile kendini tanımlayan bütün öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü yürekten kutluyorum.”
İRFAN PÜSKÜLLÜ’DEN ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
Hendek Belediye Başkanı İrfan Püsküllü, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Başkan Püsküllü mesajında “ Eğitim, toplumların çağdaş uygarlık düzeyine yükselmesinde en önemli araçtır, öğretmenlerimiz de bu anlamda en büyük gücümüzdür. Öğretmenlik uzmanlık, sevgi, sabır ve hoşgörü gerektiren bir meslek olmanın ötesinde bir sanattır. Başta Başöğretmen Atatürk olmak üzere, bu kutsal görevi yerine getirirken hayatını kaybeden tüm eğitim neferlerimizi saygı, minnet ve rahmetle anarken, tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutluyorum “ Dedi.
ALİ İNCİ’DEN ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
25. Dönem AK Parti sakarya Milletvekili Ali İnci, Öğretmenler Günü’nü kutladı.
İnci’nin açıklaması şu şekilde: ““Geleceğin güvencesi eğitim, eğitimin güvencesi de öğretmenlerdir. Bu yüzden öğretmenlerimize zor bir görev düşmektedir Bir toplumun geleceğini büyük bir özveriyle, yoğun fedakârlıklar göstererek şekillendirip, geleceğe ışık tutan öğretmenlerimiz, geleceğimizi emanet ettiğimiz çocuklarımızı, gençlerimizi yetiştiren, verdikleri eğitim ile topluma şekil veren kutsal bir görevin fedakâr temsilcileridir. Onlar sadece okulu, öğrencileri değil tüm bir toplumu düzenleyen, toplum mimarlarıdırlar. Öğretmenler, tarih boyunca ve dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar bilginin, çağdaşlığın, sevginin, barışın ve aydınlanmanın öncüleri, toplumun bütün kesimlerine yol gösteren önder ve örnek insanlar olmuşlardır. Bizleri yetiştiren, geleceğe hazırlayan ve bilginin gücüyle yolumuzu aydınlatan öğretmenlere daima şükran ve minnet borçluyuz.
Bu duygu ve düşüncelerle; başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete intikal eden tüm öğretmenlerimizi minnet, rahmet ve şükranla anıyor, tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyorum”
MEVLÜT KUNTOĞLU’NDAN ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
Çok Değerli Meslektaşlarım, Kıymetli Öğretmen Arkadaşlarım;
“Kendini bilen, Rabbini bilir” ilahi hükmünden hareketle öğretmenler; insanın kendini tanımasını sağlayan ve insanı yeniden inşa ederken, onu sonsuz hakikate ulaştırmayı görev sayan ruh mimarlarıdır. Her yaptığı işte ilkeli davranan; ilmin ışığını kendisine fener, hakikatin kadim önderlerini kendisine rehber edinen; zorluklar karşısında ümidini kaybetmeyen bir kararlılık ve irade abidesidirler.
Uçuruma doğru sürüklenmekte olan bir toplumun önüne geçip; onlara cesaretle doğru yolu gösteren ve yönünü hakka doğru çevirmeye çalışan; mükellefiyetinin farkında olan bir erdem ve inanç sahibidir öğretmen.
Öğretmenler; toplumu bir araya getiren, bir arada tutmaya gayret sarf eden, bilge kişilerdir.
Öğretmen; yerel ve milli olandan yola çıkarak, insanlığın ortak, evrensel değerlerini öğrencilerine kavratan ve benimseten; gerçek huzurun ve mutluluğun habercisidir.
Pırıl pırıl zihinler, genç dimağlar öğretmenlere emanet edilmekte ve onların şefkatine, vicdanına, bilgisine, müktesebatına ve birikimine teslim edilmektedir.
Öğretmenler; yeni coğrafyalara, yeni dünyalara yelken açan, deyim yerindeyse birer ‘kaşif’ gibidirler. Her öğretmen bilmektedir ki; her çocuk özeldir ve her çocuk başlı başına yepyeni bir evren, orijinal birer alemdir. Nevi şahsına münhasır bu değerli varlığı; önce Allah’ın, sonra milletin ve son olarak ebeveynlerin biz öğretmenlere emanet ettiği asla hatırdan çıkarılmamalıdır. İşte bu kutsal emanetin manevi ağırlığını omuzlarında ve yüreğinde hisseden öğretmenlerimizi en kalbi duygularla selamlıyorum
Yüce Allah her insanı mutlak bir kabiliyetle donatarak yaratmıştır. Öğretmenler olarak hepimizin asli vazifesi; bizlere emanet edilen çocuklarımıza olumlu yönde davranış değişiklikleri kazandırmanın yanı sıra; onların kabiliyetlerini, ilgilerini ortaya çıkarmak ve onları mutlu bireyler, huzurlu insanlar olarak yetişkinliğe, geleceğe ve kısacası hayata hazırlamaktır.
Sevgili Öğretmenler;
Şurası muhakkak ki; en pahalı ve fakat en olmazsa olmaz yatırım, insana yapılan yatırımdır. Bu şuur ve anlayışla hareket edildiğinde; aileye, devlete ve millete getirmiş olduğu bütün maliyetlerinin kat be kat fevkinde kazanımlar elde edileceğinden asla kuşku duyulmamalı.
Bilginin ve teknolojinin hızla değiştiği bir çağda ilerliyoruz. Baş döndürücü bir hızdan söz ediyoruz. Kendimizi sürekli yenilemek ve güncellemek zorundayız artık. Bu durum en gelişmiş toplumları dahi sürekli yenilenmeye, değişmeye, üretmeye zorlamaktadır. Bilgi teknolojilerindeki gelişmeleri mutlaka takip etmeliyiz. Öğrencilerimizin okul ortamında öğrendiği, edindiği bilgileri hayatta karşılaştıkları problemlerin çözümünde kullanabilmelerine imkan sağlamalı ve buna titizlikle ihtimam göstermeliyiz.
Dünyada gelişmesini ve ilerlemesini ikmal etmiş ülkelere baktığımız zaman; bu gelişme ve ilerlemenin lokomotifinin öğretmenler olduğunu görmekteyiz. Dünya milletleri arasında saygın bir yer edinmek istiyorsak; toplum olarak; milletin ahlakını, kültürünü, eğitim düzeyini geliştiren ve yükselten öğretmenlerle dayanışma ve işbirliği içinde olmak durumundayız. Biz eğitim yöneticileri bu konuda üzerimize düşen sorumluluğun şuuru içindeyiz.
Çok Değerli Öğretmenler;
“Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu sözüyle; çağı yakalayan ancak mensubu olduğu milletin geleneklerini yaşatan; devletini, milletini, vatanını, bayrağını candan aziz bilen; milletinin değerlerini gözeten duyarlı nesiller yetiştirilmesine vurgu yapmıştır.
Yine Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan: “Oku, düşün, uygula, neticelendir.” Diyerek; kısa, çarpıcı ve net ifadelerle gençliğe istikamet tayin etmiş ve bu veciz sözüyle bilimsel bir perspektiften gençliğin vizyonuna büyük katkılar sağlamıştır. Adeta bilimsel problem çözme basamaklarını sadeleştiren ve pratik düzlemde kolaylaştıran bu sözün hayatta başarılı olmanın mutlak metodunu işaret ettiği su götürmez bir gerçektir.
Tarih boyunca gençlik; bütün düşünürlerin, liderlerin, toplum önderlerinin, eğitim müfredatlarının hedef kitlesi olagelmiş ve bu yönüyle de gençlik, eğitim öğretim faaliyetlerinin öznesi ve ilgi odağı olmuştur. Bundan sonra da böyle olmaya devam edecektir.
Öyle bir gençlik yetiştirmeliyiz ki; tıpkı merhum Necip Fazıl’ın tarif ettiği şekliyle bir gençlik. Hep birlikte hatırlayalım. Ne diyordu Üstat: “Bir gençlik, bir gençlik… Zaman bendedir ve mekan bana emanettir şuurunda bir gençlik… Gökleri çökertecek… Bütün dikeyleri yatay hale getirecek bir çığlık kopararak; ‘mukaddes emaneti ne yaptınız?’ diye meydan yerine çıkacağı günü kollayan bir gençlik!”
Mukaddes emaneti kalplerinin içinde, başlarının üstünde taşıyacak bu gençliği yetiştirecek öğretmenlerimizi selamlıyorum. Sizlere bu zor ama kutsal görevinizde Cenabı Hak’tan muvaffakiyetler diliyorum.
Sözlerimi; yetkin bir eğitimci ve seçkin bir eğitim ve İslam felsefecisi olan merhum Nurettin Topçu’nun “Maarif ve Muallim Meselesi” başlığı altındaki değerlendirmelerine yer vererek tamamlamak istiyorum. Ki bu değerlendirmeler; dün olduğu gibi, bugünden sonra da yolumuzu aydınlatmaya devam edecektir. Bahsi geçen makalesinde merhum Topçu özetle diyor ki:
“Muallim; insanoğlunu beşikten alarak mezara kadar götürüp teslim eden, dünyanın en büyük mesuliyetine sahip insandır. Kaderimizin hakikatinin işleyicisi, karakterimizin yapıcısı, kalbimizin çevrildiği her yönde kurucusu odur. Fertler gibi nesiller de onun eseridir. Farkında olsun olmasın, her ferdin şahsi tarihinde muallimin izleri bulunur. Devletleri ve medeniyetleri yapan da yıkan da muallimlerdir. Yalnız kaldığımız yerde yalnızlığımızın mesulü de odur. Muallimlik para değil, ruh işidir. Muallim sadece bir memur değildir, belki genç ruhları kendisine mahsus manada bir örs üstünde döverek işleyen usta bir demircidir.
Muallim, en doğru ve en güzel hayat örneğini yapar, hazırlar ve bize sunar, biz de yaşarız. Bizim vazifemiz bu hayata anlayış katmaktır. Balını yemeyip yaptıktan sonra bize bırakan arının bu hareketini şuurlandırıp bir ideal haline getirirseniz, onda muallimi bulursunuz. O, ruhumuzdaki kat kat fetihlerin kahramanı ve şerefli sahibi olduğu halde, bu hayatı yaşamayı değil, ona hizmeti tercih etmiş fedakâr varlıktır.
Muallim, sahip olduğu mesuliyetle, içimizde en fazla hür olan insandır. Çünkü mesuliyet, hürriyetin kaynağıdır. Zira vücut zincirlenir, ama fikir zincirlenemez. Muallimin ilim ve ideal insanı olabilmesi için her şeyden evvel gönlü, fikri ve istiklali olmalıdır. Descartes: “Hür olmayan düşünce, düşünce değildir” diyor, o halde hür olmayan muallim de muallim değildir.
Muallimlik sevgi işidir ve ruh sevgisidir. Muallim halk gibi, her yaşayan gibi yaşayamaz. Öğrenciyi diploma avcılığından, ilim yolculuğuna götüren ve onun ruhuna nakış nakış sevgi işleyen odur.”
Sözlerime son verirken; eğitim yöneticileri, öğretmenler ve aileler olarak esas vazifemizin, Milli Eğitimin temel amaçları uyarınca; vatanını ve milletini seven, ahlaki ve insani değerlere sahip nesiller yetiştirmek olduğunu bir kez daha hatırlamakta ve hatırlatmakta yarar görüyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutluyor; hepinizi en derin sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
AYDIN YILMAZER’DEN ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle tüm öğretmenlerin ‘’Öğretmenler Günü’ nü kutlayan Sapanca Belediye Başkanı Doç. Dr. Aydın Yılmazer’in Öğretmenler Günü mesajı.
‘’Dünya’ nın bütün ülkelerinde olduğu gibi bizim ülkemizde de öğretmenlik mesleğinin kutsiyeti tartışılmazdır. Ülkemizin kalkınmasında nesillere yayılan tüm çabalarda öğretmenlerimizin bilgilendirici, yönlendirici işlevi her geçen gün daha da artmakta ve bu kutsal mesleği sürdüren tüm öğretmenlerimizin fedakarlığı her düşünme eylemimizde kendini hissettirmektedir.
Eğitimli bir insan olmamızı sağlama yanında, sonsuz bilgi denizinin her zerresinden yararlanmamızı, insan olarak gösterdiği fedakarlık duygusuyla aklımıza ve gönlümüze nakşeden öğretmenlerimizin kutsal uğraşları, toplumsal hizmet olarak en mukaddes meslek dalıdır. Bu ilkeyle, nesiller boyu ve sonraki nesillere bilgiyi aktarmada en seçkin gayreti gösteren tüm öğretmenlerimizin ‘’Öğretmenler Günü’ nü kutlar, her insan olarak onlara neler borçlu olduğumuzu hiç unutmadan, öğretmenlerimize tüm hayatları boyunca başarılar ve esenlikler temenni ederim.’’
CAVİT ÖZTÜRK’DEN ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
Erenler Belediye Başkanı Cavit Öztürk, 24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesi ile bir mesaj yayınladı.
Öğretmenlerin toplumun temel taşı olduğunu belirten Başkan Öztürk, refah düzeyine ulaşmanın iyi bir eğitimden geçtiğini söyledi.
Erenler Belediye Başkanı Cavit Öztürk’ün Öğretmenler Günü mesajı şu şekilde;
Öğretmenlik, mesleklerin en kutsalıdır. Toplumun temel taşı olan öğretmenler, şüphesiz ki gelecek nesillerin inşası için durmadan mücadele ediyorlar. 2023, 2053 ve 2071 gibi geniş hedefleri olan Türkiye’nin, o yılları yönetecek liderleri öğretmenlerimiz sayesinde yetişecek. Hz. Ali’nin ‘Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.’ sözünden yola çıkarak, öğretmenlerimizin her daim destekçisi olmalıyız. Bu vesile ile öğretmenler gününü kutluyorum.
ZEHRA HATİPOĞLU’NDAN ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
Ak Parti Sakarya İl Kadın Kolları Başkanı Zehra Hatipoğlu, 24 Kasım ''Öğretmenler Günü'' nedeniyle bir kutlama mesajı yayınladı.
Kutlama mesajında mesleğin önemine değinen Hatipoğlu şunları söyledi;
Büyük bir özveri, fedakarlık, sevgi ve hoşgörü mesleği olan öğretmenlik bilgiyi öğreten, sevgi ve saygıyı aşılayan, doğruyu gösteren, gençleri geleceğe hazırlayan ve yön veren çok önemli sorumluluk gerektiren kutsal bir meslektir.
Öğretmenlerimizin geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza verdiği eğitim ile bugünümüzün, geleceğimizin, ülkemizin umutlarının ve ideallerinin başlangıcı ve gelişim sürecinin tamamında önemli bir rolü vardır.
Vatanımızın her köşesinde zorluk ve koşul tanımaksızın bu önemli görevi yerine getiren Öğretmenlerimizin İnsana verdikleri emeği büyük bir takdirle karşılıyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle, bütün Öğretmenlerimizin 24 Kasım “Öğretmenler Günü”nü kutluyor, sağlık, mutluluk ve huzur içerisinde başarılarının devamını diliyorum.
FATMA VAROL’DAN ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
İNSANLIĞI AYDINLIK YARINLARA TAŞIYACAK İSİMSİZ KAHRAMANLAR
Ak Parti Adapazarı Kadın Kolları Başkanı Fatma VAROL, 24 Kasım Öğretmenler Günü mesajı yayımlayarak, tüm öğretmenlerin öğretmenler gününü kutladı.
Başkan VAROL, öğretmenlerin tüm insanlığa yön verecek kadar kutsal bir görevi yerine getirdiğini belirterek, ‘Öğretmenler, insanlığı aydınlık yarınlara taşıyan isimsiz kahramanlardır’ dedi.
Türkiye’nin, öğretmenleri sayesinden geleceğindeki hedeflere ulaşmada en ufak bir şüphesi bulunmadığına dikkat çeken VAROL:
‘‘Çocuklarımızın ve gençlerimizin, eğitilerek geleceğe hazırlanmasını sağlayan öğretmenler, ülkemizin de bu vesileyle geleceğine yön vermektedir. Tüm meslek grupları sizlerin elinde şekillenmektedir.
Özgürlüğü, bağımsızlığı, ulusal egemenliği, cumhuriyeti ve demokrasiyi koruyan ve bu değerleri koruyup yüceltecek kuşakları yetiştiren değerli öğretmenler; sizlerin varlığıyla gelecekten en ufak kaygımız ve endişemiz yoktur. En zor şartlarda bile, ülkemizin her köşesine ulaşarak ışık olan, fedakarlıkların en büyüğünü gösteren, eğitmeyi ve öğretmeyi bir ideal olarak benimseyip, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkarma gayreti gösteren, başta üzerimde emeği bulunan sevgili öğretmenlerim olmak üzere, tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü tebrik ediyorum.
Ayrıca Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, ahirete intikal etmiş tüm öğretmenlerimize Allah’tan rahmet, hayatlarını sürdüren öğretmenlerimize de sağlıklı ve uzun ömürler temenni ediyorum.’’ ifadelerini kullandı.
MUSTAFA AK’TAN ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
AK Parti Adapazarı İlçe Başkanı Mustafa Ak, Öğretmenler Günü dolayısıyla kutlama mesajı yayımlayarak “24 Kasım Öğretmenler Gününü” kutladı.
AK Parti Adapazarı İlçe Başkanı Mustafa Ak, 24 Kasım Öğretmenler Gününü yayımladığı mesajla kutladı . “Öğretmenlerimiz, eğitim sisteminin hangi kategorisinde olursa olsunlar, anaokulundan başlayarak üniversiteye kadar çocuklarımızı, gençlerimizi geleceğe yetiştirmekte, hayata hazırlamaktadırlar. Ülkemizin gelişmesinde, güçlenmesinde en büyük katkıyı sağlayanlar yine öğretmenlerdir. Tüm öğretmenlerimizin ‘24 Kasım Öğretmenler gününü’ kutlar, başarılır bir yıl geçirmelerini temenni ederek, saygı ve selamlarımı sunarım”dedi.
MURAT MENGEN’DEN ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİN İTİBARI YÜKSELTİLMELİDİR
Öğretmenler Günü, öğretmenlik mesleğinin sorunlarının ve çözüm önerilerinin en yoğunluklu olarak ortaya konulduğu, öğretmenlik mesleğinin itibarının artırılması için en güçlü vurguların yapıldığı, öğretmenler arasındaki meslekî dayanışmanın en üst düzeyde gerçekleştirildiği, öğretmenlerle öğrenciler arasında öğretmenliğin kudsiyetini açığa çıkarak duygusal atmosferlerin yaşandığı en önemli günlerden ve en güzel imkânlardan biridir.
Türkiye’de 24 Kasım Öğretmenler Günü olarak tayin ve tahsis edilen muayyen gün ise, 12 Eylül askeri darbesinin ardından, darbe yönetiminin kararıyla kutlanmaya başlamıştır. Darbecilerin ruhunu yansıtan, izlerini taşıyan, suç işleyenlerin yapmak istedikleri mühendisliğe öğretmenleri de ortak etmek için tahsis ettikleri, törenleri ve ritüelleriyle sorgulanmaksızın her yıl tekrarlanan Öğretmenler Günü, millet iradesini hiçe sayanların himmetiyle ‘öğretmenlere de bir gün olsun’ denilerek ihdas edildiği günden beri kabul sorunu yaşamaktadır. Darbecilerin yeri millet vicdanında nasıl meşrulaşmadıysa, 24 Kasım da aynı şekilde meşrulaşamamıştır.
24 Kasım Öğretmenler Günü, bu haliyle bin yıllık medeniyet değerlerinden soyutlanmak üzere köklerinden koparılmak istenen milletimizin tabi tutulduğu operasyonun bir yansımasından ibarettir. Bin yıllık geçmişi yok sayan ve el yordamıyla kazılmış yüzeysel temeller üzerine bina edilmek istenen köksüz, ruhsuz anlayışın bir tezahürüdür. Öncelikle Öğretmenler Günü, karşılığını kendi medeniyet değerlerimizin derinliklerinden bulan bir temel üzerinde yeniden inşa edilmeli, darbelerin, darbecilerin, antidemokratik süreçlerin ve endoktrinasyon ameliyesinin bir karşılığı olmaktan uzaklaştırılmalıdır.
Ülkemizde 1981 yılından itibaren kutlanan 24 Kasım Öğretmenler Günü’nün, kutlanmaya başladığı günden bu yana içi doldurulamayan, yasak savmak kabilinden törenler ve beylik konuşmalarla geçiştirildiği görülmektedir. Militarist üslup ve kalıplaşmış ritüelle savılan Öğretmenler Günü, bugüne kadar öğretmenlere pratikte herhangi bir katkı sunamamıştır. Oysa Öğretmenler Günü, bir ülkenin geleceğini büsbütün şekillendiren bir hizmeti ortaya koyan öğretmenlerin bir yıllık motivasyonunun yüklendiği ve ülkenin geleceğinin aydınlık olması yönünde bir fırsat olarak değerlendirilebilir, ülkenin ve milletin kazancına dönüştürülebilirdi.
Öğretmenlerin, on yıllar boyunca birbiri üzerine eklenmiş pek çok sorunları bulunmaktadır. Öncelikle öğretmenlik mesleği itibarsızlaştırılmıştır. Öğretmenlere sunulan maddi imkânların yetersizliği nedeniyle öğretmenlik tercih edilen bir meslek olmaktan çıkmış, üniversite tercihlerinde eğitim fakültelerinin alt sıralara kaymasına neden olmuştur. Öğretmenliğin maddi manevi sorunlarının çözülmesi ve öğretmenliğin yeniden cazip, öncelikle tercih edilen bir meslek haline getirilmesi gerekmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın yürürlüğe koyduğu düzenlemeler öğretmeni ve okul yönetimlerini öğrenci ve veli karşısında etkisiz eleman konumuna itmiştir. Öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırılmasının ve toplumsal saygınlığını yitirmesinin yanı sıra mevzuat düzenlemeleriyle elinde hiçbir yaptırım imkânı bırakılmayan öğretmenlerin mesleklerini icra ederken çeşitli saldırılarla karşı karşıya kaldıkları da gözlenmektedir. Okullarda disiplini sağlamak için bir yaptırım uygulamanın imkânı yoktur. Saygınlığı kalmayan, can güvenliği tehdit altında bulunan öğretmenler mesleklerini çok zor şartlar altında icra etmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye’nin eğitim politikalarını belirleyen ve uygulayan bir bakanlık olduğu gibi, öğretmenlerin de personeli olduğu bir bakanlıktır. Milli Eğitim Bakanlığı, personelinin sorunlarını sahiplenmeli ve çözümüne ilişkin çaba göstermelidir.
Eğitim çalışanlarının yetkili sendikası Eğitim-Bir-Sen, eğitim çalışanlarının ve eğitim hizmetini bizzat gerçekleştiren öğretmenlerimizin bugününün dünden, yarınının da bugünden daha iyi olması için üzerine düşeni samimi çabalarla yerine getirme uğraşı içerisindedir. Gerek Kurum İdari Kurulu toplantılarında gerekse Toplu Sözleşme görüşmelerinde önemli kazanımlar elde edilmesine vesile olmaktadır.
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olarak kamu görevlilerinin 2016-2017 yıllarında yararlanacağı mali, sosyal ve özlük hakların belirlendiği 3. Dönem Toplu Sözleşme ile 2016 yılında (6+5 olmak üzere) toplamda yüzde 11,3, 2017 yılında (3+4 olmak üzere ) toplamda yüzde 7,12, iki yıllık toplamda ise yüzde 19,2 zam aldık. 2005 yılından sonra göreve başlayan kamu görevlilerine ilave bir derece verilmesi beklentisini kazanıma dönüştürdük. Üyelerimiz başta olmak üzere bütün öğretmenlerin hasretle beklediği ve hararetle istediği nöbet ücretini alarak tarihi bir başarının altına imza attık. Böylece, mesleki eğitim merkezleri de dâhil olmak üzere örgün eğitim kurumlarında fiilen nöbet görevini yerine getiren müdür yardımcıları ile öğretmenlere, 2016 yılında haftada 2 saat, 2017 yılında ise haftada 3 saat ek ders ücreti ödenecektir. Bu sayede, öğretmenlerimizin aylık gelirlerine ilgili yılların birinci ve ikinci altı aylık dönemleri itibarıyla, 2016’da 98 TL ila103 TL, 2017 yılında ise 159 ila 166 TL ilave brüt artış sağladık. Bir başka önemli kazanımımız, Bakanlıkça hafta sonu yapılan merkezi sınavlarda görev alan eğitim çalışanlarına, ek ders ücreti yerine ÖSYM ve diğer kurumlarca yapılan sınavlarda olduğu gibi sınav gösterge rakamına dayalı sınav ücreti ödenmesini elde etmek oldu. Bu kazanımla, sınavda görev alanlara 5 saat tutarında ek ders ücreti yerine, ilgili yılın altı aylık dönemleri itibarıyla, her oturum için 2016 yılında en düşük 141 TL ila 148 TL, 2017 yılında ise 152 TL ila 158 TL sınav ücreti ödenecek. Yabancı dil sınavlarında yazılı ve sözlü sınav komisyonlarında görev alan üyelere, her bir komisyon üyeliği için ayrı ayrı ücret ödenmesi kazanımı da bizim imzamızla sağlandı. İLKSAN dayatmasına bütünüyle son verdik. Bir önceki dönem toplu sözleşmesinde elde ettiğimiz isteğe bağlı üyelik kazanımına, isteğe bağlı olarak üyelikten ayrılma kazanımını ekledik. Böylece, rızaları dışında öğretmenlerimizin cüzdanına el atılması uygulamasına son verdik. Öğretim yılına hazırlık ödeneğinin 2016-2017 eğitim-öğretim yılında 1.000 TL, 2017-2018 içinse 1.050 TL olarak belirlenmesini sağladık.
Eğitim-Bir-Sen olarak, 19. Milli Eğitim Şurası’nda tartışılan, karar altına alınan ya da üzerinde çalışma yapılmasına karar verilen hususların bir an önce hayata geçirilmesini bekliyoruz. Branş öğretmenleriyle meslek öğretmenlerinin maaş karşılığı ders saatlerinin 15 saat olarak eşitlenmesi, öğretmenlerin özlük haklarına yönelik olarak, her dört yılda bir yıpranma payı ve 3600 ek gösterge verilmesi, öğretmenlerin ek ders ücretlerinin artırılması, öğretmenlerin mesleki yeterlikler doğrultusunda kariyer basamaklarında yükseltilmesi, öğretmenlerin ihtiyaç duyulan il ve bölgelerde görev yapmalarına yönelik bir teşvik sistemi geliştirilmesi, öğretmenlik mesleğinin hak ettiği sosyal ve mesleki itibarın artırılmasında; yeterlik, nitelik ve standart gibi kavramlar arasında bir ortak anlayış yaratacak ve norm oluşturacak bir yasal düzenlemeye gidilmesi şeklinde ortaya konulan karar ve yaklaşımlar mutlaka hayata geçirilmelidir.
Öğretmen, eğitim hizmetinin merkezindedir. Öğretmeni dikkate almadan verimli ve başarılı bir eğitim hizmeti verilemez. Öğretmenlerin gönülden iştirak edecekleri, kökü derinlerde bir Öğretmenler Günü özlemiyle; tüm öğretmenlerimizin emeklerinin değerinin anlaşıldığı, mesleğin itibarının ön plana çıktığı, sorunlarının çözüldüğü ve Öğretmenler Günü’nün sivilleştiği günler diliyoruz.
ALİ AKILLI’DAN ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
Öğretmenlik toplumun inşasında en etkin bir meslektir. Öğretmenler toplumu geleceğe hazırlayan insanlardır. Etkin ve verimli bir çalışma yapacaksanız, bilgi birikimi kazandıran öğretmeni sevmelisiniz ve ona değer vermelisiniz. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’ un fethinde, ordusuyla şehre girerken kendisinin yetiştiren hocası Akşemseddin de en önde, yanındadır.
Ülkenin imar ve ıslahında rol alacak nesillerin yetiştirilmesinde en büyük pay öğretmenlere aittir. Bu kadar önemli bir görevi yerine getirmeye çalışan eğitimcilerimizin desteklenmesi, saygın ve etkin hale getirilmesi, hayat standardının yükseltilmesi, bilgi ve donanıma sahip olması bir zorunluluktur. Bu eksikliklerin tamamlanması için yapılan bütün çalışmalar ve oluşturulan projeler önemlidir. Fakat eğitimin kalitesini ve başarısını artırma adına atılan her adımda bir taraf eksik kalmaktadır. Biz Fatihler yetiştirmeye çalışırken, Akşemseddin’ i görmezden geliyoruz. Ülkemizin öğretmenleri özlük hakları bakımından AB ve ABD ´de çalışan öğretmenlerin sahip olduğu hakların çok gerisindedir. İnsan hakları bakımından da öğretmenlerimiz Avrupa´da ki meslektaşlarının gerisindedir. Bunu görmeden, biz batıda kullanılan ancak bizim toplumsal değerlerimizde karşılığı olmayan “koçluk” gibi tanımlamalarla öğretmenlerimizin saygınlığını bir kademe daha aşağıya çekecek taklitçi bir uygulama sergiliyoruz.
Öğretmenlerimiz din ve vicdan hürriyeti, kılık kıyafet, bilgiye ulaşma, seyahat, sosyal faaliyetlere katılım gibi temel insan haklarından kâmil manada yararlanamamaktadır. Ülkemizde öğretmenlerin saygın ve etkin olma hakları budanmış, öğretmeninden çekinen öğrenci yerine öğrencisinden çekinen bir öğretmen kitlesi oluşturmak için eğitim sistemi yozlaştırılmıştır. Böylece ´öğretmenin adı yok´ olma konumuna gelmiştir. Öğretmen yetiştirmede de Türkiye gelişmiş ülkelerin gerisinde kalmıştır.
Elbette öğretmenlik mesleği fedakârlık ve feragat mesleğidir. Öğretmenlerimiz bu bilince sahip olarak kahramanca çalışmaktadır. Ancak eğitim sistemimiz de, Fatihler, Sinanlar, Mevlânalar, Hacı Bek taş-ı Veliler yetiştirmeye kendini adayacak öğretmenlerimizin saygınlığını yeniden kazandıracak şekilde revize edilmelidir.
ZAFER KAZAN’DAN ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle Sakarya Barosu Başkanı Av. Zafer Kazan bir kutlama mesajı paylaştı.
M.Kemal Atatürk’ün “Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir.” Sözüne vurgu yapan Başkan Kazan geleceğimizi inşa eden öğretmenlerimizin sorumluluklarının herkesten ağır olduğunu belirtti.
“Sadece okuma yazmayı öğretmeyi değil, Cumhuriyetin mücevherleri ile donanmış aklı hür vicdanı hür nesiller yetiştirmeye kendilerini adamış öğretmenlerimizin ellerinden öpüyor saygılarımı sunuyorum…” diyen Başkan Kazan öğretmenler gününü kutladı.
Başkan Kazan’ın yayınladığı mesajın tam metni şöyle :
BİZLER SUSMALI ONLARI DİNLEMELİYİZ
Belki çok uzun bir süre bizler susmalı ve onları dinlemeliyiz. Zira öğretmenler sadece bir çocuğa okuma yazma öğreten bir varlık değildir. Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi “Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir.”
CÜBBE GİYMEKLE 'ADALETLİ' KANUN OKUMAKLA 'HUKUKÇU' OLUNMUYOR
Bugün biz her ne kadar ‘adalet’ desek de sözlerimiz beyhude, adaletli insanları yetiştirecek asıl inşa ediciler öğretmenler olacaktır; her ne kadar ‘hukuk’ desek de faydası yok, çocuklara hukuk bilincini aşılayacak ve yarının hukuk devletinin inşa edilmesini sağlayacak asıl kurucular yine öğretmenler olacaktır. Zira cübbe giymekle ‘adaletli’ olunamayacağı gibi, kanun okumakla da ‘hukukçu’ olunamayacağı tecrübe edilmiş bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır.
YENİDEN TANIMLAMALIYIZ
Bugün toplumumuz birbirine saygılı bireylerden oluşsun istiyor isek eğer, çevreye duyarlı bir toplum arzuluyor isek eğer, hak ve adalet duygusu gelişmiş, hukukuna, Cumhuriyetine, bağımsızlığına, özgürlüğüne sahip çıkan bir millet istiyorsak isek eğer eğitimin ne olduğunu ve öğretmenin kim olduğunu bir kez daha tanımlamak zorundayız!
YEPYENİ BİR NESİL
Okuyan, düşünen, sorgulayan, gerektiğinde cesaretle itiraz eden, hukuk bilinci gelişmiş, bilim ve fenni rehber edinmiş, aydın düşünceli, duyarlı, hassas ve şefkatli yepyeni bir nesle ihtiyacımız olduğu apaçık bir gerçektir.
BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK
Hatırlamak gerekir ki 24 Kasım 1928, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün "Millet Mektepleri’nin Başöğretmenliği"ni kabul ettiği gündür.
Evet, O Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu,yani başöğretmenidir! Zira “Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder”diyerek asıl mücadelenin eğitim ile verileceğini ve gerçek zaferin öğretmenler ile kazanılacağını herkese öğretmek istemiştir.
SORUMLULUKLARI HERKESTEN AĞIR
Geleceğimiz öğretmenlerimize ve ‘eğitim ilkelerine’ bağlıdır! Bu itibarla öğretmenlerimizin vazifesi herkesten çok daha mühim ve sorumlulukları herkesten çok daha ağırdır.
KUTLU OLSUN
Bu gün vesilesi ile tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyor, sadece okuma yazmayı değil, genç dimağlara hukuk bilincini aşılayan, Cumhuriyetin mücevherleri ile donanmış, aklı hür vicdanı hür nesiller yetiştirmeye kendilerini adamış öğretmenlerimizin ellerinden öpüyor saygılarımı sunuyorum…
SİNAN LİKOS’TAN ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
AK Parti Adapazarı İlçe Gençlik Kolları Başkanı Sinan Likos 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısı ile mesaj yayımladı.
Başkan Likos ,"İnsanın şekil almasında en önemli unsurlardan biri, ruh ve gönül mimarlarımız olan öğretmenlerimizdir" diyerek sözlerine başladı. Yüksek duygularla donatılmış insanın gerçek ve güzel insan olabilmesi için akıl, zeka , irade gibi güzelliklerini doğru ve faydalı kullanabilmesi için eğitim ve öğretime ihtiyacı olduğunu ve ilk eğitimini ailede alan insanın, ilim tahsilini de öğretmenden aldığını ifade etti. Geleceğin Türkiye'sini öğretmenlerin süzgecinden geçiren metanetli yüreklerin, güçlü omuzların ve kuvvetli kafaların inşa edeceğini kaydeden Likos, "Öyleyse insanın şekil almasında en önemli unsurlardan biri, ruh ve gönül mimarlarımız olan öğretmenlerimizdir. Onların emeklerine kadirşinaslık gayesiyle belirlenen bir 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü daha yaşarken, gelmiş geçmiş bütün öğretmenlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Öğretmenler Günü'nü kutluyor, bütün eğitim camiasına hayırlar getirmesini, geleceğin Türkiye'sine daha çok huzur, düzen ve gelişmişlik getirmesini diliyorum" dedi.
Öğretmenlerin daha huzurlu bir eğitim-öğretim süreci yaşayabilmeleri ve gelecek nesillerimiz olan çocukların çağdaş standartlarda yetişebilmelerini sağlamak amacıyla AK Parti iktidarında 'önce eğitim' dediklerini hatırlatan Likos, "'Oku, düşün, uygula, neticelendir' sözüyle yeni nesle teoride ve pratikte sonuca odaklanmayı öğütleyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın eğitime ne kadar çok önem verdiğini ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun eğitimde kaliteli yetişmiş nesiller hedefiyle çabasını sürdürüyor olduğunu dile getirdi. Elbette ki yapılacak icraatlar bitmemiştir ve hızla devam edecektir. Eğitim sistemimizin can suyu, geçip gittikleri yerleri yeşerten öğretmenlerimizin daha nice mutlu Öğretmenler Günü'ne kavuşmalarını diliyor, onlara hayatta daima başarılar temenni ediyorum. Ebediyete irtihal eden ve şehit olan öğretmenlerimizi rahmetle ve minnetle anıyor, emekli öğretmenlerimize de minnet, saygı ve sevgilerimi sunuyorum" dedi.
VADETTİN AKTAŞ’TAN ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJIİlim Yayma Cemiyeti Sakarya Şube Başkanı Op. Dr. Vadettin AKTAŞ, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle bir mesaj yayınladı.Başkan AKTAŞ, "Öğretmenlerimiz isimsiz kahramanlar olarak Ülkemizin geleceğine yön vermektedirler. Gelişen dünya koşullarında, ileri milletler seviyesine ulaşmak ve geleceğimizi şekillendirmek yolunda öğretmenlerimize büyük sorumluluklar düşmektedir. Öğretmenlerimizin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada bunun üstesinden geleceğine şüphemiz yoktur. Bu büyük sorumluluğu yerine getirme sürecinde, her zaman öğretmenlerimizin yanında yer alacağımızı belirtmek isteriz" dediler.Kıymetli öğretmenlerimizin, geleceğimizin mimarı olan çocuklarımıza, mukaddesatımıza sahip çıkacak gençliği yetiştirilmesindeki, çalışmalarına olan inancımız tamdır diyen, İYC Sakarya Şube Başkanı Op. Dr. Vadettin AKTAŞ, “Yurdumuzun her köşesinde görevlerini laikiyle yerine getiren öğretmenlerimizin "24 Kasım Öğretmenler Gününü" kutluyor, saygılarımızı sunuyoruz.