1 Kasım seçimlerinin ardından MHP’de bitmeyen nakarat kongre. Hepimiz MHP’de kongre olacak mı? Muhaliflerin topladığı imzaların akıbeti ne olacak diye beklerken Ak Parti’nin kongre kararı gündemin ilk sırasına oturdu.
Devlet Bahçeli’yi destekleyenlerin veya gitmesini isteyenlerin sadece partililer olmadığını görmek daha da çekici hale getirdi MHP’de kongre olacak mı olmayacak mı bilinmezini…
Ak Partililer Devlet Bahçeli’nin genel başkan olarak devam etmesini istiyor.
Meral Akşener ve muhalif hareketin cemaatin oyunu olduğunu söyleyenlerde yine iktidarın destekçileri.
Son olarak Selahattin Demirtaş’da Devlet Bahçeli’yi sert sözlerle eleştirdi.
Herkesin MHP ile olan ilgisi kendi menfaatleri oranında aslında.
MHP’de genel başkanın kim olacağı, barajı geçip geçmeyeceği doğrudan kimsenin umurunda değil.
Demirtaş dokunulmazlıkları kalkmasın diye Devlet Bahçeli’yi topa tutuyor.
Eğer meclis oylanacak dokunulmazlıklar konusu ‘EVET’ oyu alırsa HDPKK yanlısı vekiller kodesi boylayacak. Demirtaş bunun olmaması için vekillerle görüşmeler yaptıklarını anlatıyor.
Ak Parti; dokunulmazlıklar, terör operasyonları gibi konularda başarı sağlayıp MHP’nin oylarının kendilerine gelmesini istiyor.
Peki, MHP’de kongremi olacak yoksa muhalifler başka parti mi kuracak?
Yargıtay’dan 15 Mayıs için kongre kararı çıkacağına inananlar sanırım sadece muhalifler.
Ben muhaliflerin beklediği tarihte kongrenin olmayacağını düşünenlerdenim.
Muhalifler başka parti kurarlar mı?
Hiç ihtimal vermiyorum.
MHP’nin kongresini bekleyenlerin sadece partililer olmaması ilginç.
Selahattin Demirtaş MHP’lileri Ak Parti ile korkutarak kendine yarar sağlamaya çalışırken Ak Parti destekçileri ise muhaliflerin bir başka tehlike FETÖ Cemaati ile ilişkilendirip, partililerin Devlet Bahçeli etrafında toplanılması için algı yapıyor.
MHP’de kongre sürecini beklerken kimin nasıl tavır takınacağını merak içinde takip edeceğim.
Milliyetçi Hareket Partililere empoze edilmeye çalışılan korkulardan hangisi ağır basacak…
Davutoğlu’na üzülen var mı?
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 22 Mayıs’ta görevi devredecek olmasına gerçekten üzülen varmıdır?
Göreve geldiğinde ‘Temiz Ekip İşbaşında’ diyenlerden ses seda çıkmıyor. Hoca ile farklı bir yol izleneceğini çekinmeden söyleyenler bugün “Reis ne derse o” kıvamında…
Partide kavga çıkacak beklentisi içinde değilim. Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü kişiliğiyle mücadele edecek bir oluşumun olmayacağını da görüyorum.
Ama yine de merak ediyorum.
Dün Ahmet Davutoğlu göreve geldiğinde ‘En büyük Hocacı’ olanlar bugün görev kime verilirse “O’ncu” olacaklar. Hocanın yanlışları diye maddeler sıralayıp, Reis doğru yaptı diyeceklerinden kuşku duymadığım isimler var bu şehirde.
Temiz ekip işbaşına geldi diyenlerin yeni dönemde de parti içinde görev almak için yapmayacakları şaklabanlık kalmayacak.
Ak Parti 22 Mayıs’ta yeni bir genel başkan, MKYK ve MYK belirleyecek. Ardından kabinede değişiklikler olacak. Bütün bunlar olurken Davutoğlu’nun gidişine birilerinin üzülmesini beklemek insani bir durum değil mi?
Davutoğlu’nun görevi bırakacak olmasına gerçekten üzülen ve üzüntüsünü dile getirecek temiz ekipten kimse yok mu?
Yine partisinin hizmetinde olsun. Partisini bölmek için uğraşmasın ama birlikte hareket ettiğimiz Davutoğlu’na yanlış yapıldı diyecek birileri olmalı.
Parti yönetiminden aktiften-pasife geçen eski yöneticiler için “kirli dönem bitti temiz ekip işbaşında” diyenlerin üzüntülerini dile getirecek bir iki cümle etmelerini bekliyorum.