İşte Bilir'in yazısı;Millet olarak balık hafızalı bir toplum olduğumuz için unutturduğunuzu sandığınız, şu meşhur bin yataklı şehir hastanesini soracağım bugün Ak Parti Sakarya Milletvekillerine...
Pişirip, pişirip önünüze koyduğum için bana kızdığınızı biliyorum sevgili Milletvekillerim;
Ayhan Sefer Üstün
Şaban Dişli
Mustafa İsen
Recep Uncuoğlu
Ali İhsan Yavuz
Muhalefet Milletvekillerine sormuyorum.
Sorsam da zaten cevap verecek halleri bile yok.
1 Kasım seçimlerinden bugüne kadar ancak, bayramda seyranda millet yüzlerini görüyor her iki vekilinde...
Onun için onları geçiyorum...
Bir zamanların eski bugünün yeni Sağlık Bakanı Recep Akdağ, yanında başta A.Sefer Üstün olmak üzere sıra sıra dizili Sakarya Ak Parti Milletvekilleri...
Dün gibi hatırlıyorum.
Kent meydanında ''bu şehre bin yataklı şehir hastanesi sözü veriyorum'' deyince ortalık alkış sesleri ile yıkılmıştı.
Bu sözün verildiği günden bugüne kaç ay geçti, kaç yıl geçti inanın unuttum bile...
Recep Akdağ, Sağlık Bakanlığından alındı, aradan yine aylar-yıllar geçti, tekrar görev-i iade edildi edilmesine ama bizim şehir hastanesinden tık yok.
Şunu da hatırlatmakta fayda ben ve benim gibi iki-üç yazan çizende verilen bu sözler üzerine;
Bin yataklı hastane Serdivan mı yakışır, Erenlere mi yakışır, şehir merkezine mi yakışır kavgaları yapıyorduk.
Biz bu kavgaları yaparken sanırım Sakarya Milletvekilleri de içlerinden bizlere kıs kıs gülüyorlardı.
Bu salaklar neyi yazıp çiziyorlar, biz hastane sözümü verdik falan diyorlardı herhalde...
Verdiniz beyler verdiniz...
Bal gibi de bu şehre bin yataklı hastane sözü verdiniz.
İnsanları bu kadar salak yerine koyacağınıza önce, geriye dönük verdiğiniz sözleri bir hatırlayın.
Gerçi hatırlasanız ne olur, hatırlamasanız ne olur.
Yarın seçim olsa yüzde 68 oy çanta da keklik...
Böyle muhalefete böyle iktidar çok bile...
*
Bu şehirde ne yapılacaksa herkes Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu'nun hem elinin içine, hem gözünün içine bakıyor.
Hangi Belediye'ye derdimizi anlatsak, bu işi yaparsa Büyükşehir yapar diyor.
Sorumluluk alanı içinde olan Belediye siz değil misiniz deyince de ''bizde para yok'' cevabını alıyorsunuz.
Madem bütün işleri Büyükşehir yapıyor, o zaman siz ne iş yapıyorsunuz?
Paranız yoksa-yetkiniz yoksa kapatın Belediyeyi gidin evinizde yatın...
Kusura bakma Zeki başkanım, senin işin çok ama çok zor bu Belediye Başkanları ile...
Allah sana Halil İbrahim sabrı versin.
(Bir Vatandaş)
*
Yıllardır en çok eleştirdiğim İlçe Belediye Başkanı Cavit Öztürk olmuştur.
Son günlerde Erenler Belediyesinde ciddi çalışmalar yapılıyor.
Arka ana caddeler alabildiğine genişletiliyor.
Dikkatimi çekiyor.
Erenler Belediyesi sanki bir atağa kalkmış gibi...
Erenlerde kim ne derse desin güzel işler yapılıyor şehircilik adına...
Sezar'ın hakkını Sezar'a vermeliyiz.
Cavit Başkanı kutluyor ve bunca yıldır neredeydin diye de insan sormadan edemiyor.
*
Bilmem farkında mısınız?
Bu şehrin haracını otopark mafyası topluyor.
Özellikle Bayram arifesinde her yer otopark olmuş.
Arka sokaklar...
Ana caddeler...
Arabanızı şehrin hiçbir yerinde üç dakika dahi olsa park edemezsiniz.
Boş arazi...
Kaldırımlar...
Hepsi sanki birilerine pazarlanmış...
Bir saat beş tl...
İki saat yedi tl...
Akşama kadar on tl...
Soran yok, eden yok.
Başına dikiliyor bu kaldırım benim diyor.
Sanki babasından miras kalmış o sokaklar, o kaldırım kenarları...
Yetkililere duyrulur.
Pişirip, pişirip önünüze koyduğum için bana kızdığınızı biliyorum sevgili Milletvekillerim;
Ayhan Sefer Üstün
Şaban Dişli
Mustafa İsen
Recep Uncuoğlu
Ali İhsan Yavuz
Muhalefet Milletvekillerine sormuyorum.
Sorsam da zaten cevap verecek halleri bile yok.
1 Kasım seçimlerinden bugüne kadar ancak, bayramda seyranda millet yüzlerini görüyor her iki vekilinde...
Onun için onları geçiyorum...
Bir zamanların eski bugünün yeni Sağlık Bakanı Recep Akdağ, yanında başta A.Sefer Üstün olmak üzere sıra sıra dizili Sakarya Ak Parti Milletvekilleri...
Dün gibi hatırlıyorum.
Kent meydanında ''bu şehre bin yataklı şehir hastanesi sözü veriyorum'' deyince ortalık alkış sesleri ile yıkılmıştı.
Bu sözün verildiği günden bugüne kaç ay geçti, kaç yıl geçti inanın unuttum bile...
Recep Akdağ, Sağlık Bakanlığından alındı, aradan yine aylar-yıllar geçti, tekrar görev-i iade edildi edilmesine ama bizim şehir hastanesinden tık yok.
Şunu da hatırlatmakta fayda ben ve benim gibi iki-üç yazan çizende verilen bu sözler üzerine;
Bin yataklı hastane Serdivan mı yakışır, Erenlere mi yakışır, şehir merkezine mi yakışır kavgaları yapıyorduk.
Biz bu kavgaları yaparken sanırım Sakarya Milletvekilleri de içlerinden bizlere kıs kıs gülüyorlardı.
Bu salaklar neyi yazıp çiziyorlar, biz hastane sözümü verdik falan diyorlardı herhalde...
Verdiniz beyler verdiniz...
Bal gibi de bu şehre bin yataklı hastane sözü verdiniz.
İnsanları bu kadar salak yerine koyacağınıza önce, geriye dönük verdiğiniz sözleri bir hatırlayın.
Gerçi hatırlasanız ne olur, hatırlamasanız ne olur.
Yarın seçim olsa yüzde 68 oy çanta da keklik...
Böyle muhalefete böyle iktidar çok bile...
*
Bu şehirde ne yapılacaksa herkes Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu'nun hem elinin içine, hem gözünün içine bakıyor.
Hangi Belediye'ye derdimizi anlatsak, bu işi yaparsa Büyükşehir yapar diyor.
Sorumluluk alanı içinde olan Belediye siz değil misiniz deyince de ''bizde para yok'' cevabını alıyorsunuz.
Madem bütün işleri Büyükşehir yapıyor, o zaman siz ne iş yapıyorsunuz?
Paranız yoksa-yetkiniz yoksa kapatın Belediyeyi gidin evinizde yatın...
Kusura bakma Zeki başkanım, senin işin çok ama çok zor bu Belediye Başkanları ile...
Allah sana Halil İbrahim sabrı versin.
(Bir Vatandaş)
*
Yıllardır en çok eleştirdiğim İlçe Belediye Başkanı Cavit Öztürk olmuştur.
Son günlerde Erenler Belediyesinde ciddi çalışmalar yapılıyor.
Arka ana caddeler alabildiğine genişletiliyor.
Dikkatimi çekiyor.
Erenler Belediyesi sanki bir atağa kalkmış gibi...
Erenlerde kim ne derse desin güzel işler yapılıyor şehircilik adına...
Sezar'ın hakkını Sezar'a vermeliyiz.
Cavit Başkanı kutluyor ve bunca yıldır neredeydin diye de insan sormadan edemiyor.
*
Bilmem farkında mısınız?
Bu şehrin haracını otopark mafyası topluyor.
Özellikle Bayram arifesinde her yer otopark olmuş.
Arka sokaklar...
Ana caddeler...
Arabanızı şehrin hiçbir yerinde üç dakika dahi olsa park edemezsiniz.
Boş arazi...
Kaldırımlar...
Hepsi sanki birilerine pazarlanmış...
Bir saat beş tl...
İki saat yedi tl...
Akşama kadar on tl...
Soran yok, eden yok.
Başına dikiliyor bu kaldırım benim diyor.
Sanki babasından miras kalmış o sokaklar, o kaldırım kenarları...
Yetkililere duyrulur.