İşte İbil'in o yazısı;
Darbe kalkışması sonrasında İstanbul ve Ankara’dan sonra adından en fazla söz ettiren il Sakarya oldu.
Adından söz ettirirken haklı gerekçeleri ve bir kahramanlık hikayesi var Sakarya’nın!
Evet.
Sakarya Halkı 15 Temmuz gecesinden bu yana bir kahramanlık örneği gösterdi.
Ancak,
Maalesef adımızdan söz ettirmemizin yegane sebebi ‘sadece’ halkın gösterdiği destansı kahramanlık değil.
15 Temmuz sonrasında ortaya çıktı ki FETÖ konusunda sicilimiz oldukça bozuk.
Bundan kaçabilmemiz mümkün değil.
Zira bu PİÇ örgütünün en fazla yapılandığı illerin başında Sakarya geliyor.
Görülüyor ki FETÖ yapılanması ağlarını Sakarya’da örmüş.
Şöyle ki FETÖ’nün emniyet, eğitim, spor ve silahlı kuvvetler gibi stratejik noktaların en tepelerine sızdırdığı isimlerin genellikle Sakaryalı olduğu ortaya çıktı.
İsimler haberlerin detaylarında var.
Bu isimlerin yanında Eğitim camiasında sanırım iller bazında en fazla açığa almalar Sakarya’da yaşandı.
Gerek Bakanlık eli ile gerekse de Valiliğe gelen ihbarların değerlendirmesi ile oldu bu açığa almalar.
En hassas dönemde Sakarya’da göreve başlayan İl Müdürümüz ise her türlü uyarılara, basında çıkan haberlere rağmen gerektiği gibi gereğini yaptı mı acaba?
Yoksa yap(a)madı da medya ile inatlaşma yolunu mu seçti?
Kendince medya ya ambargo mu koydu?
Hatta oldukça dikkat çeken bir iddia var ki İl Müdürü açılan soruşturmaları (sonucunu bilmediğini söylediği)gelen siyasi baskılar sebebi ile kapattırdı.
Burası çok önemli.
Eğer bu iddia doğru ise vay halimize.
Darbe öncesi yaşanmış da olsa, bu gerçek ise bugün yaşadıklarımızın bunlar ile bağlantılı olmadığını söyleyebilir miyiz?
Geleceğimizi emanet ettiğimiz gençleri eğiten, onlara yarını öğreten eğitimciler!
Maalesef ki bu hain yapılanmanın en fazla kapladığı alan Eğitim.
Sadece Milli Eğitim değil tabi ki,
Sakarya Üniversitesinde de durum aynı.
En alt personelinden neredeyse en üste kadar Paralelcilerin dolduğu bir yer olmuş Sakarya Üniversitesi.
Geçmiş dönemlerden başlayan üniversitede yuvalanma sonraları kendilerini gizleme şeklinde sürmüş.
Darbenin görünen bir numarası Adil Öksüz.
Söylenenlere göre düne kadar kime sorsanız bu adamdan böyle bir canavar çıkabileceğine ihtimal verilmezdi.
Ama bu şerefsiz hain 22 yıldır Sakarya Üniversitesinde kim bilir binlerce beyin yıkadı.
Ve kimse de bunu fark edemedi!
Neyse ki Rektörün söylediğine göre temizlik hareketi devam etmekle birlikte bugüne kadar 100’ün üzerinde personel açığa alındı.
Bunların bir kısmı adli soruşturmaya da dahil edildi.
(Çok şükür!)
FETÖ’nün bugüne kadar Devletin her kurumuna yerleştirdiği adamlarını öncelikle en fazla önem verdikleri Eğitim alanındaki faaliyetleriyle, buralarda görev yapan adamları vasıtası ile eğittikleri gerçeği bugün ortaya çıkmamıştı halbuki.
Bunların bilinmesine rağmen özellikle 17-25 Aralık sonrası bunlara neden hala daha bu kadar müsamaha gösterildiğini anlamak mümkün değil.
Operasyonların sürdüğü, görevden almaların yaşandığı alan sadece Milli Eğitim ve Üniversite değil elbet.
Yargı, asker ve polis kanadı da var. Buna rağmen dönüp dolaşıp Milli Eğitim ve Üniversiteyi yazıyorum, farkındayım.
Çünkü Yargı, Emniyet ve Asker kanadı daha sofistike bir alan. Dolayısıyla halk, buralar ile birebirde doğrudan ilgili değil. Bu yüzden de halkın birebirde ilgili olduğu alanlar üzerinde değerlendirmeler yapmak daha doğru geliyor.
Halkı ilgilendiren ve dahi halkın ısrarla neler yapıldığını görmek istediği diğer kurumlar da var elbette.
Ayrıca vatandaşlar siyasi mecralarda da neler yapılacağını görmek istiyorlar.
Öyle ya.
Gözaltına alınan, tutuklanan onlarca işadamı var.
Bu iş adamlarının Devlet kurumları ile işler yaptığı konuşuluyor.
İnşaatlardan tutun, arazilerin el değiştirmesine kadar bir sürü konu geçiyor sokakta.
Madem bu adamlar bu yapılanmanın eli ile işlerini büyüttüler, bunlar hangi kurumda kimler ile iş yaparak büyüdüklerini de merak ediyor halk.
Madem Sakarya içinde yaşarken fark edemediğimiz kadar FETÖ’ye batmış.
Mertçe biri çıksın ve desin ki ‘bizde de bu hain varmış, görememişiz ama şimdi gereğini yaptık!’
Desin ve büyüsün halkın gözünde.
Çünkü ortalıkta konuşulan bunca şey varken Hiçbir şey yokmuş gibi davranmalarını yemiyor halk.
Ayıklansın her şey, çıksın ortaya.
Temizlesin herkes kendi içini.
Ve yerlerde sürünen itibarımızı ayağa kaldıralım.
Arınalım FETÖ yapılanmasının en ufak halkasından.
Hep birlikte.
Taşın altına elimizi koyalım ki, o taş gelip bizi de ezmesin!
…
Vesselam.