İşte o yazı;
Ramazan Bayramı'nın 1. günü "Başkan Zeki Aydıntepe bu kentin 'Şehri Muharrir'ine ayıp etti" diye bir köşe yazdım...
Şöyle dedik...
Mübarek Ramazan ayı boyunca ulusal kanallardaki reklamlara dikkat ettiniz mi !
Ben dikkat ettim...
Ramazan ile ilgili bütün reklamlarda hep aynı vurgu var...
Aile büyüğünün önemi...
İftar masası kurulmuş...
Bütün aile fertleri 'Aile Büyüğü' çevresinde toplanmış...
Huzur, mutluluk, neşe, sohbet...
Hani hep deriz yaaa...
Nerede o eski Ramazanlar !
Reklamcılar işin sırrını çoktan çözmüş...
Eski Ramazanlardaki huzur, mutluluk, neşe aile büyüğünden geçiyor..
Bu nedenle reklamların hepsinde 'Aile Büyüğü' vurgusu yapılmış...
***
Aynen böyle dedim ve devam ettim...
Herkesin iyi bildiği ama bazılarının nedense sırt çevirdiği 'Aile Büyüğü' gerçeğini neden yazıyorum !
Mevzu ne !
Mevzu şu...
Mübarek Ramazan ayının sonlarına doğru...
Sakarya Gazeteciler Birliği Derneği Başkanı Zeki Aydıntepe, Orman Park'ta bir iftar verdi...
İftar güzeldi ama bir eksiklik vardı...
***
Yazdığı yazılarla topluma önderlik eden...
Yaptırdığı çeşmelerle binlerce çocuğa hizmet götüren...
Verdiği kanlarla insanlara hayat veren...
Bu kentin duayen yazar ve gazetecisi...
Nam-ı değer Şehri Muharrir...
Abdullah hoca, yani Abdullah Çelik iftarda yoktu...
***
Böyle dedik ve yine devam ettik...
İftar bitti ve Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş'un yanına gittim...
Belki ayıp ettim ama Vali Coş'a rahatsızlığımı anlattım...
Böylesine güzel bir günde aile büyüğünün olmayışından dolayı üzüntümü aktardığım Vali Coş, "Cumalı seni çok iyi anlıyorum' dedi ve karşısında oturan Yenigün Gazetesi Yazarı Cevdet Güngör'e 'Sahi Abdullah hocam neden yok' diye sordu...
***
Bu arada Başkan Aydıntepe masaya geldi...
"Neden basının duayen ismi Abdullah Çelik, aile büyüğü olarak bu iftarda yok" diye sordum...
Zeki Aydıntepe 'Abdullah hocayı Müjdat Çetin çağıracaktı' demez mi !
Yaaa çıldırmamak elde değil...
Yaaa arkadaş, bu birliğin başkanı kim !
Zeki Aydıntepe değil mi !
Herkesi telefonla arayıp, iftara çağıran kim !
Zeki Aydıntepe değil mi!
Aynı Aydıntepe neden Şehri Muharrir'i kendi çağırmaz !
***
Ve yazımın sonunu şöyle bitti...
Gazeteci Zeki Aydıntepe, yıllardır Abdullah Çelik'i çekemez...
Kıskanır...
Çelik-Aydıntepe arasındaki çekememezlik, kıskançlık rahmetli Hasan Uyar zamanına dayanır...
Yeni Sakarya Gazetesi'nin kurucusu olan Hasan Uyar, Şehri Muharrir Abdullah Çelik'in köşe yazılarını çok beğenirdi...
Takdir ederdi...
Biz gazetede çalışırken 'Maşallah Abdullah hocam, kalemine kuvvet' derdi...
İşte o günlerden bugüne gelen bir kıskançlık öyküsüdür bu...
***
Bu yazım sonrasında Başkan Zeki Aydıntepe 'Cumalı yine saçmaladı' diye sağda solda arkamdan laf ediyormuş...
Benim Abdullah Çelik üzerinden goy-goy yaptığımı söylüyormuş...
Lafı hiç uzatmadan iftar sonrasında çekilen bir kareyi sizlerle paylaşıyorum...
Şu kareye bir bakın...
Abdullah hocam, sende bu kareye iyi bak...
Nam-ı değer Şehri Muharrir iftara katılmadığı için Aydıntepe'ye nasıl kızıyorum !
Vali bey ile Cevdet Güngör 'Cumalı sakin ol' derken, Aydıntepe ise 'Hoca gelmedi diye amma da olayı büyüttün' diye bize fırça atıyordu...