Yavuz, yaptığı açıklamada, görevi Türkiye'nin geleceğini aydınlatmak, öğrenci yetiştirmek, bilime, ilme katkı sunmak olan akademisyenlerin "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" bildirisini imzaladığını hatırlatarak, "Bildiride, 'Devlet PKK'yla mücadelesinde hatalı, PKK sempatik bir örgüttür, devlet PKK'yla mücadele etmemelidir, hatta PKK'nın imkanlarını daha da geliştirmeli, önünü açmalıdır' beyanında bir yaklaşım sergilendi. Bu insanlar, bundan sonra bizim üniversitelerimizde araştırma görevlisi olarak nasıl çalışmasını sürdürebilir? Şahsen kendi çocuklarımın bu tür öğretim görevlilerinin elinde yetişmesine gönlüm razı olmaz" şeklinde konuştu.
“AK PARTİ'DE OLSAYDI..."
Yavuz, bildiriyi imzalayan akademisyenler hakkında açılan soruşturmanın devam ettiğini vurgulayarak, bunun bir karşılığının olması gerektiğini vurguladı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu için CHP'ye sempatiyle yaklaşan insanların varlığına işaret eden Yavuz, "Saygı duyuyorum ama bütün bunlarla ortaya çıkan CHP resmine baktığımızda hiç alakası yok. Sakarya Üniversitesi'nde (SAÜ) iki araştırma görevlisi, bir de doktora öğrencisi olmak üzere 3 kişi bu bildiriye imza atmış. Araştırma görevlilerinden bir tanesi, CHP Sakarya İl Başkanı Ayça Taşkent'in oğlu Serkan Taşkent. Şimdi böyle birisi kazayla AK Parti'ye üye veya AK Parti'de görev yapan yöneticilerden bir tanesinin yeğeni, akrabası olsa kıyamet kopar ama kimse bundan bahsetmiyor" ifadelerini kullandı.