İşte Özcan'ın yazısı;
Ey rahmet nasibinden yoksun beyniyle üzerime plan kuran Kabil
Ey mazimden bihaber, beni görmezden gelip yok etmeye cüret eden kafir
Biraz sendeledim diye seni tanımıyorum sanma,
Sen ellerinde masumların kanı,
Küfre karşı gülümseyensin!
Gencecik fidanlar teker teker düşerken toprağa
Kalpkıran, hayal çelen zalimin kendisi
Zulmün müptelası günaha boyanmış kirsin
Ama biraz sendeledim diye sakın sen de beni tanıdığını sanma
Ben senin yıktığın gönülleri onarmaya çalışanım
Hayallerini çaldığın masumların dillerinden
Arş-ı alaya yükselen İnşirah’ım
Sadece Benim gölgemde huzur bulur Ademoğlu
Ben kılıcının ucunda merhamet
Üç kıta da şehadete koşanım
Övgü sevmem,rahat bilmem
Yusuflarla doludur kuyularım
Matem rüzgarları savururken gencecik yaprakları
Kimse görmez, seccademde birikir gözyaşlarım
Karanlık bir gecede suya yazılmış vefayım..
Kime güvendiysem boşa çıktı
İhanet hançeriyle dolu sırtım
Ama gözlerimde acı göremezsin, sitem duyamazsın dudaklarımdan,
Boşuna uğraşma,
Şehadet yağmurlarıyla ıslanır topraklarım
Ölümle tehdit edemezsin beni
Yüzümde tebessüm,ölüme koşarım
Sanma ki elimi kolumu bağlar
Şu sırtımdaki kapanmaz yaralar
Yedi kat semada mazlumun duasıyım
Senin önünde asla diz çökmem
Yerin yedi kat altına gömseler beni
Toprak dostumdur,ölmem
Kimse bilemez ne kadar kuvvetli olduğumu
Mazim senin gibi haddini bilmezlerle dolu
Ama her gün akşamlıdır
Elbet seninle de kesişecek yolumuz
Sen şimdi sahte zaferlerinin tadını çıkarmaya devam et
Ben omuzlarımda ümmetin davası,
Dikenli yollarında yalınayak yürüyorum
Bu davayı omzuma yükleyen
O kutlu zaferi de nasip edecektir elbet.