İşte Matur'un yazısı;Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi, kurulduğu 2007 yılından bu yana bir hayli mesafe kat etti.
Kuruluş yıllarında görev alan yönetimin tek tip kadrolaşma çabalarıyla emekleme dönemi bir hayli uzayan Tıp Fakültesi sonraki dönemde çok daha iyi bir kadrolaşma sürecine geçildi.
Ancak istenen düzeye bir türlü ulaşılamadı.
SAÜ Tıp’taki kadrolaşma, buradaki hocaların aynı zamanda Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapıyor olması açısından hepimizi yakından ilgilendiriyor.
Bir çok branşta artık Sakarya’dan dışarıya sevkler bitti.
Artık başka illerden hastalar ilimize geliyor.
Genel Cerrahi, Kardiyoloji, Dahiliye, Enfeksiyon, Göz, KBB, Fizik Tedavi, Kadın Hastalıkları, Çocuk Cerrahisi gibi branşlar iyi olduğumuz branşlar.
Ancak çok önemli branşlarda hala hoca yok veya sayısı yetersiz.
Kalp ve Damar Cerrahi, Beyin Cerrahi, Nöroloji, Ortopedi, Estetik Cerrahi, Göğüs Cerrahisi, Psikiyatri, Çocuk Hastalıkları, Çocuk ve Ergen Psikiyatri, Onkoloji, Çocuk Onkoloji, Cildiye gibi çok temel branşlarda çok yetersiz bir kadrolaşma var.
Bunların bir bölümünde hoca sayısı çok ancak iş yapan yok.
Bir bölümünde ise hoca sayısı çok az.
Sakarya bir sanayi ve tarım bölgesi.
Bir işçinin parmağı kesilse yaralı İzmit’e veya İstanbul’a gönderiliyor.
Beyin cerrahi alanında sıradan fıtık ameliyatları dışında neredeyse ameliyat yapılamıyor.
En basit bir beyin kanamasında bile il dışı sevkler gündeme geliyor.
Ortapedi bir ara omurilik ameliyatlarıyla öne çıkmıştı.
Hoca gidince orası da çöktü.
En çok sıkıntı çekilen alanlardan biri Endokrin.
Artık neredeyse her hastaneye gidene “Bir de Endokrin görsün” deniyor.
Ancak Dahiliye’nin bir alt branşı olan endokrin randevusu almak ve endokrin uzmanına ulaşmak mümkün değil.
Yine koca Sakarya’da bir çocuk psikiyatrisi var.
Bir tek doktor kime yetişsin?
Rapor mu yazsın, hasta mı baksın?
O da haftaya 15 gün yıllık izne ayrılıyor.
Çocuk psikiyatrini bırak Çocuk Hastalıkları alanında öne çıkmış bir tek profesör yok.
Bir çocuk onkoloji servisi kurulamadı.
Bunlar benim tespit edebildiğim, görebildiğim eksiklikler.
Mutlaka başka branşlarda da eksiklikler vardır.
Bu eksikliklerin kısa sürede giderilmesi şart.
Bunun için Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Akdemir, kadrolaşmada bence çok daha atak olmalı.
İşin bir başka boyutu da mevcut hocaların elde tutulmasındaki zorluk.
Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Merkez kampusu 400 yataklı, Korucuk ise 250 yataklı.
Bu yatak sayısı bu kadrolar için çok yetersiz. Hocaları elde tutmak ve yeni hocalar için hastaneyi büyütmek gerekiyor.
Bu noktada Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Sakarya’ya söz verdiği bin yataklı hastane gündeme geliyor.
Bizim siyasilerimiz sen-ben kavgasını bırakıp bir an önce bin yataklı hastaneyi şehrimize kazandırmalılar.
İktidar partisinin 5 Milletvekili, Vali, Büyükşehir Belediye Başkanı, Rektör, Dekan ve Genel Sekreter bir araya gelerek Sağlık Bakanı’na, olmadı Başbakan’a bin yataklıya olan ihtiyacımızı anlatmalılar.
Kuruluş yıllarında görev alan yönetimin tek tip kadrolaşma çabalarıyla emekleme dönemi bir hayli uzayan Tıp Fakültesi sonraki dönemde çok daha iyi bir kadrolaşma sürecine geçildi.
Ancak istenen düzeye bir türlü ulaşılamadı.
SAÜ Tıp’taki kadrolaşma, buradaki hocaların aynı zamanda Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapıyor olması açısından hepimizi yakından ilgilendiriyor.
Bir çok branşta artık Sakarya’dan dışarıya sevkler bitti.
Artık başka illerden hastalar ilimize geliyor.
Genel Cerrahi, Kardiyoloji, Dahiliye, Enfeksiyon, Göz, KBB, Fizik Tedavi, Kadın Hastalıkları, Çocuk Cerrahisi gibi branşlar iyi olduğumuz branşlar.
Ancak çok önemli branşlarda hala hoca yok veya sayısı yetersiz.
Kalp ve Damar Cerrahi, Beyin Cerrahi, Nöroloji, Ortopedi, Estetik Cerrahi, Göğüs Cerrahisi, Psikiyatri, Çocuk Hastalıkları, Çocuk ve Ergen Psikiyatri, Onkoloji, Çocuk Onkoloji, Cildiye gibi çok temel branşlarda çok yetersiz bir kadrolaşma var.
Bunların bir bölümünde hoca sayısı çok ancak iş yapan yok.
Bir bölümünde ise hoca sayısı çok az.
Sakarya bir sanayi ve tarım bölgesi.
Bir işçinin parmağı kesilse yaralı İzmit’e veya İstanbul’a gönderiliyor.
Beyin cerrahi alanında sıradan fıtık ameliyatları dışında neredeyse ameliyat yapılamıyor.
En basit bir beyin kanamasında bile il dışı sevkler gündeme geliyor.
Ortapedi bir ara omurilik ameliyatlarıyla öne çıkmıştı.
Hoca gidince orası da çöktü.
En çok sıkıntı çekilen alanlardan biri Endokrin.
Artık neredeyse her hastaneye gidene “Bir de Endokrin görsün” deniyor.
Ancak Dahiliye’nin bir alt branşı olan endokrin randevusu almak ve endokrin uzmanına ulaşmak mümkün değil.
Yine koca Sakarya’da bir çocuk psikiyatrisi var.
Bir tek doktor kime yetişsin?
Rapor mu yazsın, hasta mı baksın?
O da haftaya 15 gün yıllık izne ayrılıyor.
Çocuk psikiyatrini bırak Çocuk Hastalıkları alanında öne çıkmış bir tek profesör yok.
Bir çocuk onkoloji servisi kurulamadı.
Bunlar benim tespit edebildiğim, görebildiğim eksiklikler.
Mutlaka başka branşlarda da eksiklikler vardır.
Bu eksikliklerin kısa sürede giderilmesi şart.
Bunun için Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Akdemir, kadrolaşmada bence çok daha atak olmalı.
İşin bir başka boyutu da mevcut hocaların elde tutulmasındaki zorluk.
Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Merkez kampusu 400 yataklı, Korucuk ise 250 yataklı.
Bu yatak sayısı bu kadrolar için çok yetersiz. Hocaları elde tutmak ve yeni hocalar için hastaneyi büyütmek gerekiyor.
Bu noktada Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Sakarya’ya söz verdiği bin yataklı hastane gündeme geliyor.
Bizim siyasilerimiz sen-ben kavgasını bırakıp bir an önce bin yataklı hastaneyi şehrimize kazandırmalılar.
İktidar partisinin 5 Milletvekili, Vali, Büyükşehir Belediye Başkanı, Rektör, Dekan ve Genel Sekreter bir araya gelerek Sağlık Bakanı’na, olmadı Başbakan’a bin yataklıya olan ihtiyacımızı anlatmalılar.